İsrail’in, İran’a saldırısı
13 Haziran 2025
İsrail, 13 Haziran 2025 Cuma günü sabaha karşı İran'ın nükleer programının "kalbini" hedef aldığını söyleyerek İran'a hava kuvvetleri ile saldırıyor. İsrail, İran’a yaptığı bu saldırıda ABD menşeli F-35, F-15 ve F-16 tipi 200 savaş uçağını kullanıyor.
İsrail’in sabah ilk saatlerde yaptığı saldırıda Başkent Tahran dahil en az altı şehri hedef alıyor. İsrail Bu saldırıda İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Komutanı, Devrim Muhafızları'nın Hava Kuvvetleri Komutanı, eski İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanıve İslami Azad Üniversitesi Rektörünü öldürüyor.
İsrail’in İran’a yönelik hava saldırıları ikinci dalgasında ise Hamedan’daki Subaşı Radar Merkezi, Kirmanşah’taki askeri tesisler, Tebriz, Loristan ve Şiraz kentlerindeki birçok hedef vuruluyor. İran basını, saldırılarda 78 kişinin öldüğünü, 329 kişinin yaralandığını duyuruyor.
Okumuyoruz!
Sadece kitap okumuyoruz. Uluslararası güç mücadelesini, futbolu, siyaseti, ekonomiyi, bölgemizi, Ortadoğu'yu, savaşları da okuyamıyoruz! İsrail’in İran’a saldırısı göstere göstere yapılıyor.
Ben bu sayfalarda 03 Ocak 2025 tarihinde ABD ve İsrail’in İran’a saldıracaklarını yazıyorum. Bu saldırının nedeninin niçinini anlatıyorum uzun uzun ‘’21. Yüzyılda Büyük Oyun (The Great Game)’’ başlığı altında. Bu yazımın bağlantısını yazımın sonunda paylaşıyorum. Daha sonra da 20 Nisan 2025 tarihinde ABD’nin İsrail ile veya İsrail’siz olarak Haziran ayında İran’a saldıracağını yazıyorum hem de tarih vererek. ‘’Haziran 2025’inden sakının’’ başlıklı bu yazımın bağlantısını da yazımın sonunda veriyorum.
Bu nedenle bu yazımda İsrail, İran’a neden saldırdı, niyeydi, niçindi anlatmayacağım. Çünkü bahsettiğim bu iki yazımda bunları oldukça ayrıntılı olarak anlatıyorum. Bu yazımda bu saldırıdan çıkarılacak sonuçları ve bundan sonra neler olur kısaca onları anlatacağım.
İsrail’in İran’a saldırısının ortaya çıkardıkları
1. İran'ın hava savunma zafiyeti
İsrail İran’a bu saldırısında ABD menşeli F-35, F-15 ve F-16 tipi 200 savaş uçağını kullanıyor. İsrail bu uçaklarla İran derinliklerine kadar gidiyor, nokta atışı yapıyor ve hiçbiri zaiyata uğramadan, hiçbirisi İran Hava Savunma Kuvvetleri tarafından düşürülemeden üslerine dönüyor. Bu durum İran açısından çok büyük bir hava savunma zafiyeti içerisinde olduğunu gösteriyor. Tek kişilik naçizane ben, İsrail’in ve ABD’nin İran’ı vuracağını hem de Haziran ayı içerisinde vuracağını teee Nisan ayında yazıyorum anacak İran, bu saldırı konusunda hiçbir koruyucu önlem almıyor.
İran hani beni dikkate almadı (!) diyelim. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 2025 yılı başında ABD Başkanı Donald Trump’a İran’ın nükleer tesislerine saldırı planını sunuyor. Bu haber basında yer alıyor. ABD Başkanı Trump 12 Haziran 2025 tarihinde (yani saldırıdan bir gün önce) yaptığı açıklamada İsrail'in İran'a saldırabileceğini söylüyor. Yani bu saldırı göz göre göre, davullarla duyurula duyurula yapılıyor.
Ayrıca, İran’ın elinde son yirmi yılda Rusya’dan satın aldığı dört adet S-300 bataryası bulunuyor. İsrail’İn bu saldırısında İran, bu S-300 hava savunma sistemlerinin hiçbirisini kullanamıyor.
2. İran'ın istihbarat zafiyeti
Bu durum aynı zamanda İran’ın istihbarat konusunda da çok büyük bir zafiyet içerisinde olduğunu gösteriyor.
İsrail bu saldırısında sadece av- bombardıman uçaklarını kullanıyor. Bu uçaklarda da Gazze’de kullandıkları gibi tahrip gücü yüksek büyük tahrip bombaları kullanmıyor. Nokta atışında kullanılan lazer güdümlü füzeleri kullanıyor.
Bu füzeleriin hedefine ulaşması için ise yerde hedeflerin ayrıca işaretlenmesi gerekiyor. Bu durum ise İran’ın nasıl bir istihbarat zafiyeti içerisinde olduğunu gösteriyor. Bu durum ayrıca despot ülkelerde görülen ‘’muhalefet etmek’’ ile ‘’ihanet etmek’’ arasındaki ince farkı ve geçişkenliği gösteriyor.
İran, istihbarat konusunda o kadar zafiyet içerisinde ki bir vakitler İran devlet Başkanı Ahmedinejad, ülkesindeki MOSSAD ajanları iddialarına yönelik olarak yaptığı bir açıklamada, İsrail'in İran'da stratejik bir kuruma MOSSAD ajanı yerleştirdiğini öne sürerek, "İsrail’e karşı koymak için kurduğumuz birimin başındaki kişinin MOSSAD ajanı olduğu ortaya çıktı” diye beyanatta bulunuyor.
3. İran'ın askerî yetenek zafiyeti
Bütün bu zafiyetler İran’ın askerî bir yeteneğinin olmadığını gösteriyor. İran’ın İsrail’i vuracak bir savaş uçağı bulunmuyor, bir hava savunma yeteneği bulunmuyor, var olan (dört adet S-300 hava savunma sistemi) hava savunma sistemini kullanamıyor, bir istihbarat yeteneği bulunmuyor, istihbarata karşı koyma yeteneği bulunmuyor.
4. İran devlet kapasitesinin zafiyeti
İsrail’in İran’a yönelik bugün yaptığı saldırı ilk saldırı olmuyor. Yıllardır İsrail, İran’a yaptığı saldırılarla İran’ı şamar oğlanına döndürüyor. İsrail’in İran’a yaptığı saldırılarda sadece son altı yıla bakacak olursak:
İsrail, 2019 yılında, İran’ın Irak ve Suriye’nin kuzeyinden Lübnan’da Hizbullah’a silah tedarik hattı kurduğunu ileri sürerek doğu Akdeniz ve Kızıldeniz’de İran petrolü ve silahı taşıyan gemilere saldırıyor.
İsrail, 2020 yılı Ocak ayında, ABD-İsrail ortak operasyonu ile İran Devrim Muhafızları'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Genel Komutan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis’i Irak'ta Bağdat Uluslararası Havaalanı yakınında düzenlediği hava saldırısında öldürüyor.
İsrail, 2021 yılında, İran’ın Kızıldeniz’deki bir yük gemisine mayın saldırısı düzenliyor.
İsrail, 2022 yılında Tahran’da bir suikast düzenleyerek İran Devrim Muhafızları'nda görevli Albay Hasan Seyid Hüdayi’yi evinin önünde silahlı saldırıda öldürüyor.
İsrail, 2022 yılında İran’da askerî bir araştırma tesisinde görevli iki araştırmacıyı zehirleyerek öldürüyor.
İsrail, 2023 yılı Aralık ayında Şam’da düzenlediği hava saldırısında İranlı üst düzey general Rezi Musevi’yi öldürüyor.
İsrail, 2024 yılı Nisan ayında Suriye’nin başkenti Şam’daki İran Büyükelçiliği’ne hava saldırısı düzenleyerek saldırıda üç üst düzey İranlı komutan ve 4 büyükelçilik görevlisini öldürüyor.
İsrail, 2024 yılı Mayıs ayında İran’da nükleer bir tesisi koruyan uçaksavar sistemine saldırıyor.
İsrail, 2024 yılı Temmuz ayında Hamas lideri İsmail Haniye’ye Tahran’da kaldığı konuk evinde saldırarak öldürüyor.
İsrail, 2024 yılı Eylül ayında Lübnan’da Hizbullah’a yönelik Paker saldırılarını düzenliyor. Saldırıda İran’ın Lübnan Büyükelçisi Mücteba Amani bir gözünü kaybediyor. İsrail’in telsiz cihazlarını patlatarak düzenlediği saldırılarda onlarca kişiyi öldürüyor, binlerce kişi yaralıyor.
İsrail, 2024 yılı Eylül ayında Lübnan Hizbullahı lideri Hasan Nasrallah’ı ve üst düzey İranlı yetkili General Abbas Nilfuruşan’ı Beyrut’ta düzenlediği saldırıda öldürüyor.
İran, İsrail’in bu saldırılarının hiçbirisine ciddi bir karşılık veremiyor. Bu durum ise İran devlet kapasitesinin ne kadar zayıf olduğunu gösteriyor.
Hem İran devlet kapasitesinin zayıflığı hem de İran askerî yeteneklerinin zayıflığının sebebinin ise maksatları İran halkının refahı değil de kendi çağ dışı rejimlerinin inşasını hedef alan Mola rejiminden kaynaklandığı değerlendiriliyor.
5. İran devletinin değerli yalnızlığı
İsrail’in İran’a yaptığı bu saldırısı sonrası dünyadaki hiçbir devlet İran’ı sahiplenmiyor. Rusya bile bu saate kadar saldırıyı kınamıyor. Çin kınamıyor, arabulucu oluruz diyor. Bu saldırıyı kınayanlar ise yarım ağız kınıyor. İran’ın bu yalnızlığının sebebinin yine dünyadaki herkesle kavgalı Mola rejiminden kaynaklandığı değerlendiriliyor.
6. İsrail’in cüreti
Tüm bunları İsrail büyük bir cüret ve büyük bir özgüvenle ve pervasızca yapıyor.
Çünkü;
Seküler FKÖ tasfiye ediliyor, 2007 yılından sonra seküler FKÖ yerine İsrail’in kurduğu ve desteklediği İslamcı ve İhvan’cı HAMAS devreye sokuluyor, HAMAS'ın; aşırı dinci dili, sert, şiddet yanlısı söylemi ve Filistin’in kurtulmasından önce İslamlaştırılmasına öncelik veren tutumu dünyanın Filistin’e olan desteğini çekmesine yol açıyor. Bu ise Filistin mücadelesinin dünyada yalnız kalmasına yol açıyor.
Filistin dünyada yalnızlaştırıldıktan sonra İsrail’in baş düşmanı ve dünyadaki Filistin’in en büyük destekçisi olan Saddamlı Irak, Kaddafi’li Libya ve Esad’lı Suriye; ABD ve onun eşbaşkanları tarafından BOP Projesi çerçevesinde ortadan kaldırılıyor.
Bir taraftan İsrail’in baş düşmanı, Filistin’in can yoldaşı ülkeler böylesine ABD ve ABD eşbaşkanları tarafından bertaraf edilirken, ABD güdümünde ve desteğinde İsrail’in Kudüs’te ve bölgesinde işgalinin tanınması için Arap ülkeleri sıraya giriyor. Bu kapsamda; Eylül 1978 tarihinde Mısır, "Camp David'’ anlaşmasıyla İsrail'i tanıyarak, İsrail’i, işgal ettiği topraklardaki varlığını meşru sayan ilk Arap devleti oluyor. Ekim 1994 tarihinde Ürdün ile İsrail arasında yapılan ‘’Vadi Arabe’’ anlaşmasıyla iki ülke arasında diplomatik ilişki kuruluyor. Suudi Arabistan baştan beri ABD’nin Ortadoğu projelerinin merkezinde, İsrail’in yanında ve Filistin’in karşısında yer alıyor. Bu anlaşmaları bölgedeki diğer Arap ülkeleri takip ediyor.
Bütün bunlardan sonra 06 Aralık 2017 tarihinde ABD, Kudüs’ü, İsrail'in başkenti olarak ilan ediyor, 14 Mayıs 2018 tarihinde ABD, Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyor, 25 Mart 2019 tarihinde ABD, İsrail’in 1967 yılında işgal, 1981 yılında ilhak ettiği Golan tepeleri üzerindeki egemenliğini tanıyor ve son olarak da 28 Ocak 2020 tarihinde ABD, tek taraflı olarak açıkladığı '’Yüzyılın Anlaşması'’ ile Kudüs’ü bölünmeden İsrail’in başkenti olarak ilan ediyor.
CIA ve MOSSAD destekli HAMAS'ın 07 Ekim 2023 Cumartesi sabahı İsrail'e karşı ev yapımı uyduruk roketlerle başlattığı savaş, İsrail’in dev savaş makinesi ile Gazze’ye saldırmasına vesile oluyor. HAMAS saldırıları sonucu 1400 İsrailli ölüyor. İsrail ise Gazze'ye saldırısıyla Gazze’de taş üstünde taş bırakmıyor, İsrail yaptığı katliamlarla da şimdiye kadar kadın çocuk demeden 50.000 üzerinde Filistinliyi öldürüyor. İsrail’in artık Filistin diye bir sorunu kalmıyor.
İsrail, Gazze’yi yerle bir ettikten sonra kuzeye yönelip Lübnan’a saldırıyor. Lübnan güneyindeki İran destekli Hizbullah’ını yok ediyor. İsrail, Yemen’e hava saldırısıyla Yemen’deki Husileri etkisiz hale getiriyor.
Suriye’de Esad’ın devrilmesi, Güney Lübnan’da Hizbullah’ın yok edilmesiyle İran’ın Ortadoğu’ya ve İsrail’e uzanan eli kolu kesiliyor.
Bu şekilde İsrail, denetimsiz, kontrolsüz, tehditsiz bırakılıyor, İsrail cüretkar haline getiriliyor. Artık günümüz dünyasında da İsraiL'i dururacak ne Sovyetler Birliği ne de BM ne de bir başka güç bulunuyor. İsrail'i durduracak güçler olan Irak, Libya ve Suriye ise zaten BOP Projesi çerçevesinde darmadağın ediliyor.
Bundan sonra ne olur?
13 Haziran 2025 günü İran’a sadece İsrail saldırıyor. Ancak İsrail saldırısını da mahdut hedefli olarak sadece askeri kişilere ve askerî tesislere saldırıyor. İsrail, İran’a yaptığı bu saldırıda İran’ın altyapısını, sanayi tesislerini, yollarını, köprülerini hedef almıyor. En azından İsrail’in, Gazze’ye yaptığı bombardımanı İran’a yapmadığı gözüküyor.
Bu yönüyle İsrail’in bu saldırısının; İran’ı tahrip etmek, İran’ı yıkmak, harap etmek için değil, İran’a bir uyarı maksadıyla yapıldığı değerlendiriliyor. O uyarı da İran’ın uranyum zenginleştirmesinden vazgeçmesi amacını taşlıyor.
ABD’nin İran’a yönelik olarak bölgede konuşlandırdığı uçak gemileri, balistik füzeleri, Hint Okyanusu’ndaki Diego Garcia Adası’nda bulunan B-2 bombardıman uçakları, bölgedeki ABD üslerinde bulunan uçaklar ve balistik füzeler İran’a yönelik olarak yüksek hazırlık seviyesinde hazır tutuluyor. Henüz ABD, İsrail yanında devreye girmiş bulunmuyor. (Tabii ki ABD, İsrail’in İran’a bu saldırısı için istihbarat desteği, İsrail uçaklarına havada yakıt desteği sağladığının bilinmesi gerekiyor.)
Dolayısıyla basında yer aldığı şekliyle bir İran – İsrail savaşı henüz başlamamış bulunuyor.
Bundan sonra İranlı yetkililerin bol bol hamasi nutuklar atacağı, İran’ın kendi kamuoyunun gazını alacak şekilde İsrail’e göstermelik birkaç İHA saldırısında bulunacağı ve sonunda ABD’nin teklifini (uranyum zenginleştirme faaliyetini durdurma) kabul edip ABD ile anlaşacağı değerlendiriliyor.
Sonuç
Aslında buraya sonuç olarak bir şey yazmaya gerek bulunmuyor. Sadece dinci bir Molla rejiminin ciddi bir Fars kültürüne sahip köklü bir İran devletini nasıl bir şamar oğlanına çevirdiğini görmemiz ve bundan da ders çıkarmamız gerekiyor.
Arz ederim.
Osman AYDOĞAN
21. Yüzyılda Büyük Oyun (The Great Game)
https://www.sehriyar.info/?pnum=1134
Haziran 2025’inden sakının
https://www.sehriyar.info/?pnum=1147