• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Aşka Dair
Kitaplar
Hikayeler
Kendime Düşünceler
Fotoğraflar
Videolar
İletişim
Site Haritası
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam497
Toplam Ziyaret3545362

TEMA Vakfına dair


TEMA Vakfına dair

01 Ağustos 2021

Türkiye’de ağaçlandırma ve çevre koruma denince akla hemen TEMA Vakfı geliyor. (TEMA Vakfı: “Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı”)


Toplumdaki çevre, yeşil ve orman duyarlılığı hemen hemen bu vakıfta simgeleşiyor. Bu vakfa karşı da halkın büyük bir teveccühü bulunuyor…du...

Ta ki 30 Temmuz 2021 tarihine kadar.

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’ın açıklamaları

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, 30 Temmuz 2021 tarihinde değişik medya kuruluşlarına (Kafa Radyo) (1), (Habertürk TV) (2) ‘’Orman yangınları için toplanan bağışların Orman Genel Müdürlüğü'ne aktarılacağını’’ açıklıyor.

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’ın Kafa Radyo’daki konuşması kelime kelimesine şöyle cereyan ediyor:

Sunucu: ‘’TEMA’nın şu anda yaptığı diğer fidan bağışları gibi olacak değil mi?’’

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç: ‘’Evet, ama bunun şöyle bir farkı var. Buradaki fon, Orman Genel Müdürlüğünün ilgili bölge müdürlüğüne aktarılıyor. Yani şu anda hangi bölgedeyse yangın, oraya aktarılıyor. Normalde hatıra ormanlarında koordinata kadar veririz ve üç yıl izleriz, fakat burada Orman Genel Müdürlüğünün inisiyatifinde yanan alanlar. Ama biz tabii ki alanı izliyoruz, genel bilgileri veriyoruz.’’

Bu açıklama nedeniyle gelen tepkiler üzerine TEMA Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, 01 Ağustos 2021 tarihinde bir demeç veriyor: (YetkinReport) (3)


“Ülkemizdeki ormanlık alanların %99’u devlet ormanı statüsündedir. Dolayısıyla bu alanlarda yetki ve sorumluluk sadece Orman Genel Müdürlüğü’ne aittir. İzinsiz olarak herhangi bir faaliyet yürütülemez.

Mevcut fidan bağışı bedelleri ile bu işin mali olarak yapılabilmesi mümkün değildir. Bu rakamlarla ancak sivil toplum kuruluşlarının aracı olarak, Orman Genel Müdürlüğüne fidan bağışlarını aktarmak yoluyla ek kaynak yaratması mümkündür.

TEMA Vakfı olarak ağaçlandırma çalışmalarının takibini ve denetimini hassas bir şekilde yapıyoruz. Yanan alanlar da dahil olmak üzere tüm ağaçlandırma çalışmalarımızı Orman Genel Müdürlüğü ile iş birliği içerisinde yürütüyoruz.

Bize yapılan her bir bağışın takipçisi olarak, bağışlar sayesinde oluşturduğumuz ağaçlandırma sahalarımızı üç yıl boyunca sonbahar ve bahar dönemlerinde olmak üzere yılda iki kez kontrol ediyor ve aksaklıklar olması halde düzeltilmesini sağlıyoruz.”

Yani, bu konuşmalarda TEMA Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, açıkça, basitçe ve net bir şekilde TEMA Vakfı’nın, işin kolayına kaçarak, TEMA Vakfına yapılan bağışların doğrudan ilgili Orman Bölge Müdürlüklerine aktarıldığını ifade ediyor.

Vakıflar Kanunu ve Vakıf Senedi ne diyor?

TEMA Vakfı'nın resmî Vakıf Senedi’nin 3. Maddesinin e fıkrasında Vakfın amacı ve hizmet konuları şöyle veriliyor:

‘’Amacının gerçekleşmesi için yakın konularda faaliyet gösteren özel veya resmi kurum, merkez, enstitü, dernek ve vakıflar ile amacına dönük işbirliği yapabilir.’’

İşbirliği düzenlemesi Vakıf Senedi’nin 4. Maddesinde (Vakfın amacına ulaşmak için yapabileceği tasarruflar) de yer alıyor.

Ancak Vakıflar Kanununda vakıfların amaçlarını esas olarak kendilerinin gerçekleştirmesini öngörüyor. Vakıflar Kanunu, vakıfların kendi amaçlarını gerçekleştirmek için diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliğini öngörüyor. TEMA Vakfı Senedinde yer alan bu işbirliği, vakfın amacını gerçekleştirmek için diğer kurum ve kuruluşlardan yardım almasını kastediyor.

TEMA Vakfı’nın, kendisi amacını gerçekleştirebilecekken, bu amacı gerçekleştirmesi için başka bir birime, hele hele kamu kuruluşuna para aktarması Vakıflar Kanununun ve TEMA Vakfı Senedi’nin ruhuna uygun bulunmuyor.

Eğer TEMA Vakfı, amaçlarını gerçekleştirsin diye bağışçının kendisine yapacağı/yaptığı bağışları kamu kuruluşuna aktaracaksa ayrıca böyle bir vakfa da gerek bulunmuyor. Kamu kurum ve kuruluşlarının zaten bağış alma yetkisi bulunuyor. Bu kamu kuruluşu bağışları kendisi toplayıp, harcayabiliyor. Ayrıca bir aracıya gerek kalmıyor.

Bu durum Vakıflar Kanunu açısından bağışçı iradesine de uygun bulunmuyor. Bağışçı, bağış yaptığı konu her ne ise vakıf tarafından gerçekleştirilmesi için yapıyor bu bağışı.

Sonuçta yapılan işlem hukuki bir işlem olarak gözükmüyor.

Aslında bu uygulama TEMA Vakfı’nın da Vakıflar Kanunu açısından tüzel kişiliğin varlığını tartışmalı hale getiriyor.

Bu noktada ‘’işbirliği’’ kavramının yorumu’ ve ‘’hukuki dayanakları’’ bağlamında TEMA Vakfının bağış sürecine yaklaşımını mercek altına almamız gerekiyor.

TEMA Vakfı Senedinde geçen ‘’işbirliği’’ kavramı ve bu işbirliğinin ‘’hukuki dayanakları’’

TEMA Vakfı Senedi’nin 3. Maddesinin e fıkrasında Vakfın amaçlarını gerçekleştirmek üzere kamu kurum ve kuruluşlarıyla, sivil toplum örgütleriyle, yerel yönetimlerle ve diğer özel hukuk tüzel kişilikleriyle “iş birliği” yapılabileceği belirtiliyor. Bu düzenleme, Vakfın faaliyet alanında geniş bir etki yaratma iradesini yansıttığı gibi, aynı zamanda bu tür iş birliklerinin kapsamı, yöntemi ve hukuki sınırları açısından da açıklığa kavuşturulması gereken önemli bir hüküm niteliğini taşıyor.

Türk Dil Kurumuna göre “işbirliği” kavramı, “aynı işte çalışanların birlikte ve düzenli çalışması” anlamına geliyor. Bu tanım, yalnızca kaynak aktarımını değil, aynı zamanda ortak bir emek, süreç ve strateji geliştirmeyi ifade ediyor. Dolayısıyla, TEMA Vakfı Senedi’nin 3/e maddesinde belirtilen “işbirliği” ifadesi, hukuki anlamda sadece tek taraflı bir bağış veya kaynak devrini değil, tarafların birlikte karar almasını, uygulama süreçlerinde koordineli çalışmasını ve sorumluluğu paylaşmasını gerektiren bir yapıyı ima ediyor.

Vakıf hukuku açısından değerlendirildiğinde, bir vakfın başka bir kuruluşa yaptığı bağış ya da yardımın salt bir “nakdi aktarım” şeklinde gerçekleşmesi, doğrudan “işbirliği” kapsamına girmiyor. Zira, işbirliği kavramı, hukuki bağlamda ancak taraflar arasında belirli bir faaliyet planı, amaç birliği ve karşılıklı katkı ile anlam kazanıyor. Nitekim bu tür bir anlayış, işbirliği sonucunda ortaya çıkacak kamu yararının daha etkin biçimde sağlanmasına da hizmet ediyor.

Bu nedenle, Vakfa yapılan bir bağışın başka bir kurum ya da oluşuma doğrudan aktarılması değil, bu bağışın “iş birliği” ilkesi çerçevesinde ilgili kuruluşla birlikte yürütülecek bir faaliyet kapsamında kullanılmasının uygun olacağı değerlendiriliyor. Bu yaklaşım; hem Vakıf Senedi’nin lafzına hem de ruhuna uygun düşüyor hem de bağışların vakfın kontrol ve denetimi dahilinde kamu yararına uygun biçimde kullanılmasını da teminat altına alıyor.

TEMA Vakfı tarafından, Orman Bakanlığına veya Orman Genel Müdürlüğüne, aktarılan veya aktarılacak bağış paralarının akıbeti konusunda da kimse güven duymuyor. Dolayısıyla Orman Bakanlığına ve Orman Bölge Müdürlüklerine akatarılan kaynağın akıbeti konusuna da bir göz atmamız gerekiyor.

Orman Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü kaynaklarını nasıl harcıyor?

Bu konuda iki canlı örnek Orman Bakanlığının veya Orman Genel Müdürlüğününüm bu bağış paralarıyla ne yapabileceği konusunda fikir veriyor.

Orman Genel Müdürlüğünün envanterinde yangın gözetleme aracı olarak bir tane jet uçağı, iki tane helikopter bulunmasına rağmen jet uçağı ve helikopterlerin tamamen Tarım Bakanı Pakdemirli’nin emrine tahsis edilerek asli işlerin dışında kullanılıyor. Yangın gözetleme helikopterleri genellikle Ankara’da hangarda bekletilirken, ihtiyaca göre Bakan Pakdemirli tarafından kullanılıyor. Yangın gözetleme uçağı da şehirlerarası programlar için Bakan Pakdemirli tarafından kullanılıyor. (4)

Orman Genel Müdürlüğü, Türkiye’de bulunan 28 Bölge Müdürlerinin tamamına makam aracı olarak 2021 model Toyota Land Cruiser Prado Jeep aracı alıyor. Bu Jeeplerin bayii satış fiyatı 2.156.000.-TL olarak biliniyor. Orman Genel Müdürlüğü Bölge Müdürleri için 28 adet aldığı bu araçların piyasa değeri toplamda 60 milyon 368 bin lirayı buluyor. (5)

Yani TEMA Vakfı, halkın kendisine fidan diksin diye bağışladığı paraları Orman Genel Müdürlüğüne aktararak bu araçların finansmanına bir şekilde katkı sağlamış oluyor.

Ülkedeki bütün dinci vakıflar devletten fon alırken, ülkenin nadir seküler bir vakfı olan TEMA ise devlete fon aktarıyor.

Bu uygulama, ülkede çürüyen her şey gibi, TEMA Vakfı’nın da çürüdüğünü gösteriyor.

TEMA Vakfı kendi internet sitesinde yıllara ait faaliyet raporları yer alıyor. Bu faaliyet raporlarında Vakfın bizzat ağaçlandırdığı bir bölgeye rastlanılmıyor.

TEMA Vakfının stratejik hatası, stratejik hedef yanlışlığı

TEMA Vakfı, TEMA Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç'ın ''TEMA'nın, bağış paralarını Orman Bölge Müdürlüklerine aktardığı'' söylemine gelen tepkiler üzerine 01 Ağustos 2021 tarihinde, kendi internet sitelerinde şu açıklamayı yapıyor:


‘’Anayasamızın 169 ve 168’inci maddeleri gereği ormanlar, devletin hüküm ve tasarrufu altında olup, ‘devlet ormanı’ olarak adlandırılır. Ülkemizdeki ormanlık alanların %99’u devlet ormanı statüsündedir. Bu alanların yetki ve sorumluluğu Orman Genel Müdürlüğü’ne aittir. Yanan orman alanları da Anayasa'nın 169. maddesi gereğince başka amaçla kullanılamaz ve bu alanların Orman Genel Müdürlüğü tarafından yeniden orman haline getirilmesi zorunludur.


Ağaçlandırma faaliyetleri, Anayasa hükümleri doğrultusunda 6831 sayılı Orman Kanunu (1956) ve 4122 sayılı Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberlik Kanunu (1995) hükümlerine göre yapılır. Orman hukuku sistemi gereği, ağaçlandırma faaliyetleri Orman Genel Müdürlüğü yetkisinde olup, onun denetim ve kontrolündedir.  Özel mülkiyetteki sahalarda oluşan ormanların denetiminde dahi aynı sistem geçerlidir. Ağaçlandırma bir devlet sorumluluğu olup, TEMA Vakfı ile benzer diğer kuruluşlar veya kişiler, bağış ve yardımlarıyla buna destek olmaktadır.’’

İşte TEMA Vakfının stratejik hatası, stratejik hedef yanlışlığı tam da burada başlıyor.

Yanan ormanlar genellikle çam ağaçlarından oluşuyor. Yangınlardan sonra kendini en hızlı toparlayan canlılar, bölgenin bitki örtüsü olan çam ağaçları oluyor. Çam ağaçları, kalın kozalakları içinde tohumlarını yangından koruyor ve yangın sonrasındaki ilk yağmurlar ile de toprak içindeki tohumlarını hemen çimlendirmeye başlıyor. Bu şekilde birkaç yıl içerisinde yanan bölge doğal olarak yeniden canlanıyor. Dolayısıyla yanan bölgenin ayrıca bir ağaçlandırma faaliyetine girilmemesi gerekiyor. Yeter ki yanan bölgeler orman statüsünden çıkarılmasın. Zaten yangınlar da genellikle bölgeyi orman statüsünden çıkarmak için kasıtlı olarak çıkarılıyor. Türkiye’de bunun çoooook örnekleri bulunuyor.

TEMA Vakfının kendi internet sitesinde de açıkladığı gibi ülkemizdeki ormanlık alanların %99’u devlet ormanı statüsünde bulunuyor. Bu ormanlık alan yansa da devlet bu alanı orman statüsünden çıkarmadığı sürece zaten doğa üç beş yılda kendisini toparlayıp yanan bölgede tekrar orman oluşuyor.

Koskoca TEMA Vakfı, bu basit tabiat bilgisini bilmiyor olabilir mi? O halde TEMA Vakfının ne yapması gerekiyor? Tabii ki TEMA Vakfının görevinin, topladığı bağış paralarını Orman Bölge Müdürlüklerine aktarmak, bağış paralarıyla Orman Bakanlığını finanse etmek olmaması gerekiyor. TEMA Vakfının ana görevinin orman statüsünde olmayan çıplak araziyi ağaçlandırmak olması gerekiyor. Anadol’unun bozkırları çırılçıplak bomboş duruyor. İşte TEMA Vakfı bu ana görevi kendisine stratejik hedef olarak seçmediği için Vakfın faaliyet raporlarında Vakfın bizzat ağaçlandırdığı bir bölgeye dahi rastlanılmıyor.

Dünyanın hiçbir ülkesinde hiçbir vakıf, bağış paralarını bu şekilde devlete aktararak devleti finanse etmiyor. 


TEMA Vakfının sorunu, sadece topladığı bağış paralarını Orman Bölge Müdürlüklerine aktarmakla da kalmıyor. TEMA Vakfının başka sorunları da bulunuyor. Bu nedenle TEMA Vakfı’nı mercek altına almamız gerekiyor.

TEMA Vakfı Yönetimi

TEMA Vakfı İnternet sitesinde 01 Ağustos 2021 tarihi itibarıyla yer alan bilgiye göre TEMA Vakfı Mütevelli Heyeti şu isimlerden oluşuyor: (Alfabatik sıraya göre)

A. Doğan Arıkan (Başkan), Prof. Dr. A. Çelik Kurtoğlu, Ahmet Fikret Evyap, Ahmet Rona Yırcalı, A. Nihat Gökyiğit, A. Metin Duruk, A. Safa Bölükbaşı, Ali Yıldırım Koç, Aydın Doğan, Prof. Dr. Aynur Aydın, Canan Barut, Cem Boyner, Cengiz Solakoğlu, Demir Karamancı, Deniz Ataç, Prof. Dr. Doğan Altınbilek, Emel Anıl, Erdal Şafak, Erdal Yıldırım, Esra Öztürk, Dr. Ersin Arıoğlu, Ersin Özince, Faruk Eczacıbaşı, Fatih Öztürk, Füsun Tümsavaş, Prof. Dr. Gelengül Haktanır, Prof. Dr. Gülsün Sağlamer, Av. Gün Han Başik, Halis Komili, H.  Ayduk Koray, Hüseyin Özdilek, İbrahim Halil Çiftçi, Prof. Dr. İsmail Duman, Prof. Dr. Koray Haktanır, Prof. Dr. Lütfü Baş, Mahir Gürbüz, Mehmet Osman Kavala, Prof. Dr. Mehmet Pala, Meral Gezgin, Prof. Dr. Murat Altın, Murat Gigin, Prof. Dr. Murat Türkeş, Mustafa Akın, Mustafa Balbay, Nezih Öztüre, Nihat Gündüz, Prof. Dr. Nuran Zeren Gülersoy, Orhan Turan, Orhan Yavuz, Ozan Diren, Özen Altıparmak, Özgür Bolat, Doç. Dr. Pervin Olgun, Rahmi Koç, Doç. Dr. Sevim Budak, Şadi Gücüm, Şafak Birkiye, Tezcan Yaramancı, Turan Demiraslan, Turan Sürücü, Ümit Y. Gürses, Prof. Dr. Vahap Katkat, Vahide Gigin, Yeşne İren ve Yiğit Özşener…

Bu isimler tabii ki Türkiye’nin en saygın isimleri. Ve hemen hemen hepsi de sanayici, iş adamı.

TEMA Vakfı’nın tam olarak ne olduğunu anlamamız için bu isimlerden bazılarını mercek altına almamız gerekiyor. Mesela TEMA Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi Orhan Yavuz.

TEMA Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi Orhan Yavuz

Bu ismi, şimdilik burada bırakmamız gerekiyor.

Kastamonu’daki Loç Vadisi’ne ORYA Enerji Şirketi tarafından bir hidroelektrik santrali (HES) yapılıyor. Yaşamı yok eden enerji politikalarına karşı yaptıkları eylemlerle adını duyuran ‘’Karadeniz İsyandadır Platformu’’ yaptığı açıklamada ORYA Enerji Şirketi’nin Loç Vadisine HES yapılırken doğa talanı yapıldığını, ağaçların kesildiğini, dere ve doğaya zarar verildiğini açıklıyor.

Loç Vadisi’ndeki köylüler bu konuda TEMA’dan yardım istiyor. Ancak TEMA’dan bir dönüş olmuyor. Köylüler, Karaköy’de bir oturma eylemi yapıyorlar. TEMA’nın bu konuda köylülere verdiği tek destek, eylemin son günlerinde internet sitelerine ‘‘Loç Vadisi’ndeki HES katliamına karşıyız’’ başlıklı bir açıklama oluyor.

Şimdi gelelim yukarıda bıraktığımız isme: TEMA Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi Orhan Yavuz'a.

Kastamonu’daki Loç Vadisi’ne HES yapan ve bu maksatla doğa talanı yapan, ağaçları kesen, dere ve doğaya zarar veren ORYA Enerji Şirketinin adı, şirket sahibi Orhan Yavuz’un adı ve soyadının ilk hecelerinden oluşuyor: ORYA. Orhan Yavuz da TEMA Vakfının Mütevelli Heyeti’nde yer alıyor. (6)

Bir diğer isim Asım Kocabıyık.

TEMA Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi Asım Kocabıyık.

Asım Kocabıyık vefat ettiği 17 Ocak 2013 tarihine kadar TEMA Vakfı kurucu üyesi ve Mütevelli Heyeti üyesi idi.

Borusan Holding tarafından Erzurum İspir Aksu, Ağrı, Tunceli ve Ordu vadilerinde HES’ler yapılıyor. Sadece İspir Aksu vadisinde HES yapılırken 19 köyün yaşam alanı katlediliyor.

Borusan Holding’in sahibi de TEMA Vakfı kurucusu ve Mütevelli Heyeti üyesi Asım Kocabıyık oluyor. (7)

Bir başka isim de Rahmi Koç.

TEMA Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi Rahmi Koç

Koç Üniversitesi, bir vakıf üniversitesi olarak 1993 yılında İstanbul İstinye’de eğitime başlıyor. Koç Üniversitesi, 2000 yılında, Rumelifeneri yolu üzerinde inşa edilen kampüsüne taşınıyor. Koç Üniversitesi Rumelifeneri Kampüsü inşa edilirken binlerce ağaç kesiliyor.

Koç Üniversitesi Rumelifeneri Kampüsü inşasından önce Mimarlar Odası, Koç Üniversitesi Rumelifeneri Kampüsünün inşasını binlerce ağaç kesimine neden olacağını söyleyip dava açıyor. Bu dava karşısına iki dilekçe veriliyor; Bu dilekçelerden birisi TEMA Vakfına, diğeri de bir mimara ait. TEMA Vakfı dilekçesinde özetle; ‘’Koç Üniversitesi Kampüsünün ormana zarar vermediğini, tam tersine koruma kullanma dengesi içinde koruyucu yanının olduğunu’’ söylüyor. (8) Rahmi Koç da TEMA Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi oluyor.

Tabii TEMA Vakfı Mütevelli Heyeti üyelerini hepsi böyle olmuyor. Örneğin TEMA Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi A. Nihat Gökyiğit.

TEMA Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi A. Nihat Gökyiğit

İstanbul Ataşehir’de 1995 yılında, Ali Nihat Gökyiğit tarafından, eşi Nezahat Gökyiğit adına hatıra parkı oluşturulmak amacıyla 46 hektarlık park alanına Türkiye florasına ait türlerin yanı sıra çeşitli ülkelerden getirilen takriben 50.000 ağaç ve çalı dikilerek bir ‘’Botanik Bahçesi’’ kuruluyor. Günümüzde bu park ''Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi'' olarak faaliyet gösteriyor.

TEMA Vakfı Mütevelli Heyeti Tabii Üyeleri

TEMA Vakfı Vakıf Senedi’nin EK-1’inde TEMA Vakfı Mütevelli Heyeti ve Tabii Üyelerinin listesi bulunuyor.


TEMA Vakfı Vakıf Senedi’nin EK-1’indeki listeye göre Tabii Üyelerin sıfatları şu şekilde veriliyor:

Maliye Bakanlığı Müsteşarı
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşarı
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Müsteşarı
Orman Bakanlığı Müsteşarı
Çevre Bakanlığı Müsteşarı
Diyanet İşleri Başkanı
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı
TRT Genel Müdürü

Eğer bir vakfın yönetimine devlet adamları girmişse artık o vakıf, vakıf olmaktan, bir Sivil Toplum Örgütü (STÖ) olmaktan çıkıyor, başka bir şey oluyor. Bu listede olan Orman Bakanlığı Müsteşarını hadi bir nebze anlıyorum da diğerlerinin ve özellikle Diyanet İşleri Başkanı’nın TEMA Vakfı yönetimimde ne işi bulunuyor?

Bir fıkra

Bütün bu olup bitenler, anlattıklarım bana bir fıkrayı hatırlatıyor:

Günün birinde, bir kilisenin kapısında, iki dilenci peydah oluyor. Biri temiz - pak, nur yüzlü, diğeri pasaklı, karanlık suratlı, insanların yüzüne bakmaktan kaçındıkları cinsten. Temiz, pak olanının önünde bir yazı bulunuyor: ‘’Ben yoksul bir Hristiyan’ım. Lütfen yardım edin’’. Karanlık suratlı olanın da önünde bir yazı bulunuyor: ‘’Bütün varlığını kumarda ve zinada kaybetmiş bir Yahudi'yim. Paraya ihtiyacım var.’’

Pazar ayininden çıkanların hepsi, Öfkeyle Yahudi dilencinin önünden geçip, nur yüzlü Hristiyan dilenciye sadaka veriyor. Haftalarca böyle bir süre gidiyor bu iş. Sonunda papaz Yahudi dilenciye acıyor, yanına yaklaşıp diyor ki; ''Bak haftalardır avuç açıyorsun burada, tek kuruş sadaka toplayabilmiş değilsin. Seni gören hiddetleniyor, parayı diğer dilenciye veriyor. Şu önündeki yazıyı kaldırsan, Yahudi olduğunu söylemesen, kumarı ve zinayı falan işe karıştırmasan, üç beş de sen kazanırsın, karnın doyar.''

Yahudi dilenci gülümsüyor, diğer dilenciye dönüp şöyle diyor: "Vre, işittin mi Salomon? Papaz bize ticaret öğretiyor."

Sonuç

Hiçbir şey göründüğü gibi olmuyor. İlk bakışta size taban tabana zıt gelen seçenekler arasında, hayal bile edemediğiniz bağlar ve ilişkiler olabiliyor. Sivil Toplum Örgütlerinin Mısır’ın ‘’Yarı Resmî El Ahram Gazetesi’’ gibi olmaması gerekiyor. Türkiye’de son yıllarda her şey; birbirinin zıddı, absürt, paradoks ve oksimoron olarak iç içe yaşıyor. Tıpkı ‘’Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’’ gibi. ‘’Çevre’’ ve ‘’Şehircilik’’ nasıl birbirinin zıddı, birbirine tersi ise ‘’Sanayici’’ ve ‘’Çevre’’ de bir arada olmuyor. Sivil Toplum Örgütlerinin devletle hiçbir bağının olmaması gerekiyor. Olursa da işte böyle absürt manzaralar ortaya çıkıyor. ‘’Truva Atı’’ deyimi de zaten bu topraklardan çıkıyor. STÖ veya vakıfların günah çıkarma aracı olarak kullanılmaması gerekiyor.

Türkiye Cumhuriyeti’ne son yıllarda yapılan en büyük ihanet ülkenin kurumlarına yaşatılan ‘’güven erozyonu'' oluyor. Çöken, yıkılan sadece devletin kurumları olmuyor, vakıflar ve STÖ de bu yıkıntının altında kalıyor.

Tuz kokuyor tuz.

Arz ederim.

Osman AYDOĞAN

(1) https://www.webtekno.com/tema-bagislar-ogm-aktarilacak-h112992.html

(2) https://www.youtube.com/watch?v=OgXHq8dHNR8

(3) https://yetkinreport.com/2021/08/01/tema-bagislari-hukumete-mi-gidiyor-ve-diger-sorular/

(4) https://www.tarimdanhaber.com/tarim/orman-yanginlari-icin-alinan-1-jet-ucagi-ve-2-helikopter-tarim-h16181.html

(5) http://www.halkinsesi.com.tr/genel/orman-mudurlerine-2156-milyonluk-makam-araci-itibarda-tasarruf-h62244.html#:~:text=Orman%20Genel%20M%C3%BCd%C3%BCr%C3%BC%20Karacabey
%20de,M%C3%BCd%C3%BCrleri%20i%C3%A7in%2028%20adet%20ald%C4%B1
.


(6) https://www.habervesaire.com/karadeniz-in-isyani-tema-ya/

(7) https://ekolojiagi.wordpress.com/2011/02/08/ve-tema-vakfi%E2%80%99nin-ipligi-pazara-cikti-sermayenin-halki-uyutmak-icin-kurdugu-%E2%80%98cevre%E2%80%99-tezgahi/

(8) https://www.taylankara.com/post/%C3%A7evreyi-ki-rletenleri-n-tema-da-i-%C5%9Fi-nedi-r?fbclid=IwAR2FXaIs3631ZAl6x3dcRTK2VbnzJ-1CBMtD3Crou9zp0_QR2naIMf9SBkE


Yorumlar - Yorum Yaz