Puzzle oyunu
23 Temmuz 2025
Yazılarımda yabancı sözcükleri pek kullanmıyorum. Bu yazımda kullandığım İngilizce bir sözcük olan ''puzzle'’ın birebir tam olarak bir Türkçe karşılığı bulunmuyor. Puzzle’ın sözlük anlamı olarak; bilmece, bulmaca, bilinmeyeni çözme, yapboz, kafasını karıştırmak, şaşırtmak, şaşkına çevirmek, hayret, şaşkınlık, muamma vb. çok çeşitli anlamları bulunuyor. Puzzle sözcüğü bu anlamlardan genellikle ''yapboz'' olarak çevrilse de bu sözcük de tam olarak puzzle sözcüğünün karşılığını veremiyor. Bu nedenle bu yabancı sözcüğü bu yazımda orijinal hali ile kullanıyorum.
Puzzle oyunu nedir?
Puzzle, bir bütün olarak görülebilecek bir resim, desen ya da harita gibi bir nesnenin küçük parçalara ayrılmış hali oluyor. Bu küçük parçalar, titiz bir çalışmayla uyumlu olarak birleştirildiğinde tam bir görüntü oluşturuyor. Bir başka ifadeyle puzzle birçok parçadan oluşarak, belirli bir resim ya da fotoğrafı oluşturmak amacıyla tüm parçaların doğru şekilde bir araya getirilmesi oyununa verilen ad oluyor. Puzzle'lar, tarihin en eski zekâ oyunlarından biri olarak karşımıza çıkıyor.
Puzzle’lar zorluk seviyesine, parça sayısına, parça büyüklüğüne ve görsel büyüklüğüne göre çeşitlere ayrılıyor ve parçalarının da belli bir şekli de bulunmuyor. Puzzle’ın mucidi haritacı ve coğrafyacı JohnSpilsbury ahşap malzemeden dünya haritası puzzle’ı yapıyor ve zaman içinde geliştirilerek puzzle günümüzde yaş fark etmeksizin geniş kitlelerce oynanabilen bir oyun haline geliyor.
Puzzle yapmak için öncelikle büyük bir sabır gerekiyor. Özellikle parça sayısı küçük ve çok fazla olan puzzle’larda adım adım ortaya çıkarılacak görsel için sabretmek ve doğru parçanın kendi yerine konması için diğer gerekli parçaların yerlerine oturmasını beklemek gerekiyor. Bu da doğru zamanı ve öncelikli işlemlerin gerçekleşmesini beklemeyi öğretiyor. Puzzle’ların zorluk dereceleri ve bir yapbozu bitirme zamanı, parça sayısı fazlalaştıkça artıyor.
Puzzle’in parçaları
Bu yazımda size bir puzzle oyununun parçalarını aktaracağım. Bu parçaları birleştirip nasıl bir tablo ortaya çıkaracağınızı sizlerin sabrınıza, maharetinize, becerinize, zekânıza ve muhayyilenize bırakıyorum.
Önce büyük parçaları veriyorum.
Biliyorsunuz bir kavanoza önce iri taneler sonra küçük taneler sonra da kum taneleri ve en sonunda da su yerleştirilir ki bütün parçalar kavanoza dolsunlar. Ben de önce puzzle’ın büyük parçalarını veriyorum.
Birinci büyük parça: Merkez Bankası eski Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın bir televizyon röportajı (21 Nisan 2015)
Merkez Bankası eski Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın 21 Nisan 2015 tarihinde 24 TV adlı bir televizyon röportajında ABD’li yetkililerin Türkiye için; "Türkiye Birleşik Devletleri" ifadesini kullandıklarını söylüyor. Gerçi Hafize Gaye Erkan, röportajında bu ifadenin Türkçesini söylemiyor, hep İngilizcesini söylüyor. (United States Of Turkey)
Merkez Bankası eski başkanı Hafize Gaye Erkan, röportajında, ABD’de bir toplantıda, geçmişte hükumette yer almış bir yetkilinin ‘’Türkiye’nin potansiyelini United States of Turkey (Türkiye Birleşik Devletleri) olarak gördüğünü, Türkiye’nin sadece kendi topraklarında değil Orta Doğuʼdaki devletlerde birleştirici bir güç olarak öngörüldüğünü, United States of Turkey, (Türkiye Birleşik Devletleri) modelinin bölge için en iyi çözüm olduğunu’’ söylediğini açıklıyor.
İkinci büyük parça: 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişimi ve sonrası
15 Temmuz 2016’daki FETÖ darbe kalkışması sonrasında KHK’ler ile Türkiye’nin hükümet ve devlet sistemi değiştiriliyor.
Üçüncü büyük parça: 2017 Anayasa referandumu ile Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemine geçiyor.
OHAL koşullarında, yoğun bir baskı ortamında, eşitsiz koşullarda, gayri meşru biçimde ve yasalara aykırı uygulamalarla yapılan 16 Nisan 2017 halkoylamasında “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” diye adlandırılan ve parlamenter demokrasiyi bitiren bir rejime geçiliyor.
Şimdi de küçük parçaları veriyorum.
Birinci küçük parça: ASRİCA Uluslararası ASSAM İslâm Birliği Kongreleri (2017, 2018, 2019 ve 2020)
2017, 2018, 2019 ve 2020 yıllarında o zamanki Cumhurbaşkanı Askerî Danışmanı olan Em. Tuğg. Adnan Tanrıverdi’nin kurucusu olduğu ASSAM (Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği) tarafından 2017 yılından 2020 yılına kadar her yıl ‘’ASRİKA (ASYA-AFRİKA = ASRİKA, İngilizcede ASIA-AFRICA = ASRICA) başlıklı "ASRİCA Uluslararası ASSAM İslâm Birliği Kongreleri" düzenliyor. Bu kongreye devletin THY, MKEK, ASELSAN, TAİ, HAVELSAN gibi kamu kuruluşları ve Bursa Büyükşehir, Bahçelievler, Beyoğlu, Esenler, Sancaktepe ve Sultangazi ilçe belediyeleri sponsor olarak destekliyor.
Kongrenin birincisi 23-24 Kasım 2017 tarihinde, “Geçmişten Geleceğe Yönetim Biçimleri” başlığı ile icra ediliyor. Birinci kongrenin sonunda kapsamlı bir Anayasa taslağı kaleme alınıyor. 63 sayfa ve 181 maddeden oluşan, Türkçe, Arapça ve İngilizce dillerinde hazırlanan “İslâm Ülkeleri Konfederasyonu Anayasası’’na göre ayrı bir anayasası, yönetim şekli, askerî gücü, yargısı, başkenti, bayrağı, dili olan “İslam Devletler Birliği” kurulması öneriliyor.
Bahsedilen bu anayasanın 6. madde aynen şöyle diyor:
Madde 6- ASRİKA İslâm Devletler Birliğinin resmi dili Arapçadır. Bayrağı, şekli kanunla belirlenen kırmızı-yeşil zemin üzerine beyaz ay ve milli devlet sayısı kadar yıldızlı bayraktır. Başkenti İstanbul/Türkiye’dir.
Ayrıca bu anayasada kurulacak devletin de şeriatla yönetileceğini hükmediyor:
Madde 7- ASRİKA İslam Devletler Birliği’nin temel amacı; İslâm şeriat ve akidesini hâkim kılarak…
Bu bahsi geçen anayasa ASSAM’ın İnternet sayfasında halen olduğu gibi duruyor.
Hazırlanan bu taslak ‘’ASRİKA İslam Devletler Birliği Anayasası’’na göre; Konfederasyon beş faaliyet alanında, Bölgesel İslam Devletleri Federasyonları altı faaliyet alanında, milli devletler de on faaliyet alanında yetkilendiriliyor… Bu taslak anayasa ile İslam birliğinin tamamlanabilmesi için bir yol haritası çizilerek dört safhada İslam ülkelerinin bir irade altında birleşebilecekleri değerlendiriliyor…
Bu yol haritasına göre:
Birinci safhada 61 İslâm ülkesinin ortak iradesinin temsil edildiği “İslâm Ülkeleri Temsilciler Meclisi”nin daimi olarak teşekkül ettirilmesi, müteakiben de İslâm ülkelerini konfederal bir yapıya kavuşturarak ‘’İslâm Ülkeleri Konfederasyonu’’nun kurulması öngörülüyor.
İkinci safhada da etnik ve coğrafi bakımdan yakın İslam devletlerinin ortak iradelerinin temsil edildiği, “Bölgesel İslâm Ülkeleri Meclisleri” oluşturulması ve parlamentoların kararları ile “Bölgesel İslam Ülkeleri Konfederasyonu'' yapısına dönüştürülmesi öngörülüyor.
Üçüncü safhada ise ‘’Bölgesel İslâm Ülkeleri Konfederasyonları’’nın teşekkülü tamamlandıktan sonra; “Bölgesel İslâm Konfederasyonları”nın merkezî yönetimleri güçlendirilerek ‘’Federasyon’’lara dönüşmesi ve her “Bölgesel İslâm Ülkeleri Federasyonları”nın “İslâm Ülkeleri Konfederasyonu’’na konfedere birlik olarak bağlanması öngörülüyor.
Dördüncü safhada ise “İslâm Ülkeleri Konfederasyonu’’nun ortak yargı, ortak savunma, ortak dış politika ve ortak icra organlarının kurulması öngörülüyor.
Bu taslak anayasada İslam Devletler Birliği’nin temel amacı; İslâm şeriat ve akidesini hâkim kılmak olarak belirlenip, bu devletin başkenti İstanbul, resmi dili Arapça olarak ifade ediliyor. Bayrak ise, “şekli kanunla belirlenen kırmızı-yeşil zemin üzerine beyaz ay ve milli devlet sayısı kadar yıldızlı bayrak” olarak ifade ediliyor.
Adamlar, dört yıldır bu kongrelerde gizli mizli değil, alenen açık açık mevcut Anayasayı tağyir, tebdil ve ilga edeceğiz, federasyon ve konfederasyon adı altında Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet yapısı değiştireceğiz, apayrı bir devlet yapılanmasına gideceğiz, başkentimiz İstanbul, resmî dilimiz Arapça, ayrı bir bayrağımız olacak, kuracağımız devleti de şeriatla yöneteceğiz diyorlar. Sonra da PKK’nın Kandil’de yaptığı kongrelere bölücü terör kongreleri deniyor. PKK kongrelerinin bu kongrelerden ne farkı var ki? PKK’da Kandil’deki kongrelerinde bir Türk / Kürt federasyonu / konfederasyonu öngörüyor. Bunlar da İstanbul’daki kongrelerinde bir Türk /Arap federasyonu / konfederasyonu öngörüyor. Konu PKK olunca bölücü, terörist diyorsunuz da aynı bölücü işlemi yapan bu kongreleri düzenleyen kişilere niye gıgınızı çıkarmıyorsunuz?
Tabii bütün bu olan bitenleri futbol seyircisi gibi Cumhuriyet savcıları da seyrediyor.
İkinci küçük parça: ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın birinci açıklaması (03 Haziran 2025)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, 03 Haziran 2025 tarihinde yaptığı açıklamada ‘’ABD’nin bugünkü Suriye politikalarının son 100 yıldaki Suriye politikasına yakın olmayacağını’’ söyleyerek, ‘’söz konusu politikaların hiçbirinin işe yaramadığını’’ belirtiyor. ‘’Yapay sınırlar çizen Sykes-Picot anlaşmasının Kürtler için olumsuz sonuçlar yarattığını’’ belirten Büyükelçi Barrack, açıklamasının devamında; “anlaşma ile ilgili yaşadığımız aksilikler ve tabii ki Sevr Anlaşması, Lozan Antlaşması ve tabii ki Kürtlerle ilgili olan bir dizi başka aksiliğe yol açtı. Çünkü Batı herkese aynı toprakları üç farklı zamanda vaat etmişti” diyor.
Üçüncü küçük parça: ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın ikinci açıklaması (29 Haziran 2025)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, İzmir'in tarihi Kemeraltı Çarşısı'nı geziyor, Kızlarağası Hanı'nda yürüyerek esnaf ve vatandaşlar ile sohbet ediyor. Ve Büyükelçi Barrack, bu sohbetinde şöyle konuşuyor: “Dedem 1900'lerde Osmanlı pasaportuyla ve cebinde 13 lira ile Amerika'ya gitti. DNA'mın geldiği yere dönmek ayrıcalık ve onur. Osmanlı İmparatorluğundaki ‘millet sistemi’ yüzlerce yıl farklı grupların merkezi sistemde varlıklarını sürdürmelerine imkân verdi. Türkiye, tüm bunların merkez noktası olabilir, Suriye’de gördüğünüz üzere. Suriye'de olanların büyük bir kısmı, Türkiye ve liderliği sayesinde gerçekleşiyor.’’
Dördüncü küçük parça: ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın üçüncü açıklaması (21 Temmuz 2025)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, 21 Temmuz 2025 tarihinde Associated Press (AP)’e verdiği demeçte İsrail'in Suriye'yi kontrol eden güçlü bir merkezi devlet yerine parçalanmış ve bölünmüş görmeyi tercih edeceğini söyleyerek; "güçlü ulus devletler bir tehdittir" diyor. Ve ardından Barrack, "özellikle Arap devletleri, İsrail için bir tehdit olarak görülür" ifadelerini kullanıyor.
Tabii ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, meslekten diplomat olmadığı için çenesini tutamayarak ABD'nin niyeti olan ''United States of Turkey'' (Türkiye Birleşik Devletleri) planının gerekçelerini de işte bu şekilde açıklıyor.
Beşinci küçük parça: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP'nin 32. İstişare ve Değerlendirme Kampında yaptığı konuşma (12 Temmuz 2025)
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP'nin 32. İstişare ve Değerlendirme Kampında yaptığı konuşmada (12 Temmuz 2025) özet olarak şunları ifade ediyor:
- Şam da İstanbul da ortak şehrimiz.
- Türk, Kürt, Arap birse, beraberse o zaman Türk vardır, Kürt vardır, Arap vardır. Ayrıştıklarında, bölündüklerinde ise mağlubiyet, hezimet, hüzün vardır.
- Ne zaman ittifak yaptık o zaman tarihi çizdik. Türk-Kürt-Arap tarih boyunca olduğu gibi bir araya gelip ittifak kuramıyor. Türk ile Kürt'ün arasına nifak sokmaya çalıştılar. Terör baronları, Türk-Kürt-Araplar üzerine kirli oyunları olanlar kazandı. İşte bu kirli oyunu bozuyoruz, tarih tekerrür ediyor. Türk ile Kürt kucaklaşıyor.
- Bugün Malazgirt ruhu, Kudüs ittifakı, İstiklal Savaşı'nın nüvesi yeniden şekilleniyor.
- Sadece Kürt vatandaşlarımızın değil, Irak ve Suriye'deki Kürt kardeşimin meselesi de bizim meselemizdir. Onlarla bu süreci görüşüyoruz, onlar da çok mutlu. Kürt kardeşim meselen mi var, oturup konuşacağız. Alevi kardeşim sorunun mu var, diyalogla çözeceğiz. İnanın soframıza bereket gelecek.
- Türk, Kürt, Arap 86 milyon her bir vatandaşımız kazanmıştır.
- Irak ve Suriye'deki Kürt kardeşimin meselesi de bizim meselemiz.
- Malazgirt Zaferi, Kudüs'ün Fethi, İstanbul'un Fethi, Çanakkale savunması, İstiklal Savaşı, Türk, Kürt, Arap ve daha nice Müslüman halkın ortak savaşları, zaferleridir. Binbir Gece Masalları'nın Bağdat'ını Türk, Kürt ve Arap inşa etmiştir. Kudüs'ü Selahaddin Eyyubi'nin komutasında Türk, Kürt, Arap fethetmiştir. Şam bizim ortak şehrimizdir. Diyarbakır bizim ortak şehrimizdir. Mardin, Musul, Kerkük, Süleymaniye, Erbil, Halep, Hatay, İstanbul, Ankara bizim ortak şehrimizdir.
- TBMM'de bir komisyon kurulacak. Cumhur İttifakı olarak AK Parti, MHP ve DEM Parti heyetiyle bu süreci pişirerek geleceğe taşıyacağız.
- Biz AK Parti, MHP ve DEM Parti olarak bu yolu beraber yürümeye karar verdik.
Altıncı küçük parça: MHP lideri ve Cumhur İttifakı Ortağı Devlet Bahçelinin önerisi (21 Temmuz 2025)
MHP lideri ve Cumhur İttifakı Ortağı Devlet Bahçeli, 21 Temmuz 2025 tarihinde “Alevi ve Kürt Cumhurbaşkanı Yardımcısı” sözlerine yazılı açıklama yapıyor. Bahçeli, yazılı yaptığı açıklamada; "Türkiye’nin adım adım ilerlediği bir dönemde, iki Cumhurbaşkanı Yardımcısından birisinin Alevi, diğerinin de Kürt olabileceği değerlendirilmiştir’’ ifadesini kullanıyor.
Yedinci ve oldukça büyük bir parça: Terörsüz Türkiye süreci ve Komisyon (Başlangıcı Ekim 2024)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekim 2024 tarihinde başlayan PKK’nın fesih ve silah bırakma kararı almasıyla ilgili süreç kapsamında; “sürecin yasal çatısının” TBMM’de kurulacak komisyonda ele alınacağını, bu süreçte AKP, MHP ve DEM’in bundan sonra “birlikte yürüyeceğini” ve “her konu konuşulacak” açıklamasını yapıyor.
Eğer sürecin ihtiyacı Anayasa değişikliği ise TBMM’inde zaten bir Anayasa Komisyonu bulunuyor. Eğer sürecin ihtiyacı yasal değişiklikler ise zaten TBMM’nde yasa komisyonları bulunuyor. TBMM’nde var olan bu komisyonlara rağmen böylesi ayrı bir komisyon kurulmasının TBMM İçtüzüğüne aykırı paralel bir yapı olacağı değerlendiriliyor.
AKP, MHP ve DEM ile beraber aldıkları kararları, kuracakları komisyonda çoğunluk her halükârda kendilerinde olacağı için TBMM’ndeki diğer partileri de bu sürece dâhil edip komisyonda istedikleri kararları alıp tüm sorumluluğu TBMM’ne mal edip komisyonda alınacak kararları bütün partilerin sanki ortak kararı imiş gibi kamuoyuna sunmak istediği değerlendiriliyor.
Ancak daha Komisyon oluşmadan, DEM Partisi ve PKK Terör Örgütü ileri gelenlerinin aşağıdaki ifadelerinin bu Komisyonda nelerin belirleneceğini hakkında ipuçları verdiği değerlendiriliyor:
-PKK’nın 12 Mayıs 2025 tarihinde sözde silah bırakması ile ilgili Türkiye Cumhuriyeti hakkında kullandığı ithamları: "Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı.’’ ‘’PKK, katı Kürt inkarının, buna dayalı imha siyasetinin, soykırım ve asimilasyon politikalarının egemen olduğu koşullarda şekillendi.’’
- DEM eşbaşkanı Tuncer Bakırhan’ın son günlerde yurt dışında dile getirdiği sözleri: ''Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası’nın Türkiye’de kaos yarattığı, devletin değişmesi, dönüşmesi gerektiği.”
- PKK elebaşısının açıklamalarını: “Varlığımızı kabul ettirdik. Silahlı mücadele amacına ulaştı. Şimdi sıra, ortaklığın siyasi temellerinin atılmasında.”
- PKK ve DEM ileri gelenlerinin sürecin yürümesi için dile getirdikleri anayasa değişikliklerinin ve teröristlerin serbest bırakılması talepleri.
-ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın; biraz önce verdiğim puzzle’in parçaları.
Bu komisyonun amacının; anayasal değişiklikleri, özellikle anayasanı 42 (“Eğitimde Türkçe dışında başka bir dil anadil olarak okutulamaz.”) ve 66. (‘’Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür:’’) maddelerinde değişiklik yaparak, Türkiye’nin üniter devlet yapısından, ulus devlet özelliğinden vazgeçip bir ümmet devlet yapısına, bir federatif yapıya evrilmesini amaçladığı değerlendiriliyor.
Bu amaç doğrultusunda da AKP’nin, bu komisyonu, ABD’nin, İmralı’nın ve PKK’nın talepleri doğrultusunda yapılacak yeni bir anayasa veya anayasa değişiklikleri için bir kurucu meclis veya bir milli mutabakat meclisi gibi kullanacağı değerlendiriliyor. Böyle bir komisyonun; PKK’yı meşrulaştırma, Türkiye Cumhuriyeti ile hesaplaşma ve Türkiye Cumhuriyeti’ni tasfiye komisyonu olarak görev yapacağı değerlendiriliyor.
Sonuç
Sizlere bir puzzle oyununun parçalarını veriyorum, puzzle’ın parçalarını bir bir önünüze seriyorum. Bu parçaları birleştirip bir fotoğrafı ortaya çıkarmayı artık sizlerin sabrınıza, maharetinize, becerinize, zekânıza ve muhayyilenize bırakıyorum. Girişte de bahsettiği gibi puzzle oyunu; bir sabır, bir maharet, bir beceri, bir zekâ ve bir muhayyile oyunu oluyor.
Tabii ki son olarak bütün bu puzzle oyununun, bölgede İsrail’in kalıcı güvenliğini sağlamak ve İsrail’in hegemonyasında yeni bir Ortadoğu yaratmak amacını taşıdığını da söylemem gerekiyor.
Osman AYDOĞAN