• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Aşka Dair
Kitaplar
Hikayeler
Kendime Düşünceler
Fotoğraflar
Videolar
İletişim
Site Haritası
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam212
Toplam Ziyaret2917338

Kadir Gecesi


Kadir Gecesi


21 Haziran 2017


Üç aylar ve kutsal geceler

Bilindiği gibi Hicri takvimin üç ayı, Recep, Şaban ve Ramazan aylarına ‘’Üç Aylar’’ denir ve kutsal aylardan sayılıyor. Bu kutsal aylarda da sayısı beş olan ''kutsal geceler'' bulunuyor. Bu gecelerden; ''Regâip Gecesi'' ve ''Miraç Gecesi''; Recep ayında, ''Berâet Gecesi''; Şaban ayında, ''Kadir Gecesi'' ise Ramazan ayında bulunuyor.  ''Mevlit Gecesi'' de Rebiyülevvel ayında bulunuyor.


Bu beş kutsal geceden Regâib, Berâet ve Mevlit gecelerinin kutsallığı kesin olmadığı gibi bu gecelerde yapılacak ibadetler hakkında da kaynaklarda açık ve doğru bilgiler bulunmuyor.  

Miraç; Arapça'da ‘’uruc’’ sözcüğünden türetilmiş olup merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek anlamlarını dile getiriyor. Miraç; İslam'da Hz. Peygamber' in göğe yükselerek Allah'ın huzuruna kabul edilmesi anlamına geliyorr... Ancak Miraç ile ilgili bir kutlama söz konusu olmuyor. Miraç, Kur’an’da açık açık yazmıyor. Bu nedenle de din bilginlerinden kimilerine göre bu yükselme manevi ve ruhi, kimilerine göre maddi ve fiziki, kimilerine göre hem maddi hem de manevi, kimilerine göre de ne tam anlamıyla maddi ne de tam anlamıyla manevi olarak tanımlanıyor. Ancak  manevi ve ruhi anlamdan kastedilenin gönül ve ruh temizliğinden geçip, ahlaki erdemlere yükseliş olduğu üzerinde din bilginlerince mutabakat bulunuyor.. 

Kadir (Kadr) adıyla anılan sûrede Kur'an'ın inişine, dolayısıyla İslâm'ın doğuşuna vurgu yapılıyor. Ancak zaman olarak da bir kesinlik bulunmuyor. Duhân sûresindeki âyetlerde (44/2-6), Kadir Gecesi’nin vahyin inmeye başladığı yılda Ramazan ayına denk geldiği bilgisinden başka bir bilgi de bulunmuyor.

Bu geceler, Osmanlı padişahı II. Selim zamanında minarelerde kandiller yakılarak kutlanmaya başlandığı için “kandil” olarak da adlandırılıyor. Diğer Müslüman ülkelerde de bu geceler ''kandil'' olarak adlandırılmıyor, ''gece'' olarak ifade ediliyor. Regâib gecesi (Leyle-i Regaip), Berâet gecesi (Leyle-i Berâet), Miraç gecesi (Leyle-i Miraç) ve Kadir Gecesi (Leyle-i Kadr) gibi...

İnzâl ve Tenzîl

İşte bu gecelerden Ramazan ayının müjdecisi Berâet Gecesi, Kadir Gecesinden tam 40 gün önce kutlanıyor. Berâet Gecesi, Kur'an-ı Kerim'in Levh-i Mahfûz'dan Dünya semasına toptan indirildiği gece oluyor. Buna "inzâl" deniyor.


Bugün ise (Ramazan ayının 27’inci gecesi) ''Kadir Gecesi'' oluyor. Kur'an-ı Kerim, Kadir Gecesi'nde Hz. Peygamber'e ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanıyor. Buna da "tenzîl" deniyor.

Bu noktada Kur'an-ı Kerim'in kendisinden dünya semasına indirildiği Levh-i Mahfûz'dan bahsetmek gerekiyor.

Levh-i Mahfûz

Levh-i Mahfûz, Arapça’da ‘’korunmuş levha’’ anlamına geliyor. İnsanların başlarına gelecek şeyleri de ihtiva ettiği için ‘’Kader Kitabı’’ da deniyor. ‘’Olmuş ve olacak her şeyin yazılı olduğu kitap’’ anlamına geliyor. Korunmuş olarak nitelenmesinin nedeni, burada yazılı olan şeylerin herhangi bir müdahale ile değiştirilmekten, bozulmaktan uzak ve korunmuş olmasından kaynaklanıyor. Melekler Levh-i Mahfûz'u görebiliyor. Kader olarak isimlendirilen, geçmiş ve gelecek tüm olaylar ve varlıklar Allah katında bulunan Levh-i Mahfuz'da yazılı bulunuyor…


Kur'an'da geçen ‘’Ümmü'l-Kitap’’ (Kitapların Anası, Ana Kitap), ‘’Kitabun Mübin’’ (Apaçık Kitap), ‘’Kitabun Hafîz’’ (Koruyan Kitap), ‘’Kitabın Meknun’’ (Saklanmış Kitap), ‘’İmamun Mubin’’ (Apaçık İnen Kitap) ve sadece ‘’Kitap’’ ifadeleri Levh-i Mahfuz ile ilişkili bulunan ifadeler oluyor…

Buruc Suresi 22. ayetinde Kur'an'ın Levh-i Mahfûz'da bulunduğu ifade ediliyor. Ancak hiçbir tanım getirilmiyor. Bazı ayetlere göre Levh-i Mahfûz; içinde hiçbir şeyin eksik bırakılmadığı (En'âm: 59), olacak şeylere ait bilgileri saklayan (Kaf: 4), yeryüzü ve insanlarla ilgili tüm olay ve oluşların yazılı bulunduğu (Hâdid: 22), her şeyin sayılıp tespit edildiği (Yasin: 12), gökte ve yerdeki tüm gizliliklerin açıkça belirtildiği (Neml: 75), temiz yaratılan meleklerden başka kimsenin dokunamayacağı apaçık, korunmuş, koruyan, saklanmış ve ana kitap olarak tanımlanıyor. İsrâ Sûresi 58. ayette de "Bu, Kitap'ta (Levh-i Mahfuz'da) yazılıdır." şeklinde yer alıyor. "Gökte ve yerde gizli olan hiçbir şey yoktur ki, apaçık olan bir kitapta olmasın." (Neml Suresi, 75) Ayette geçen ‘’apaçık kitap’’ Levh-i Mahfuz olarak yorumlanıyor.

Kadir Gecesi

Kadir Gece’si müstesna bir gece olduğundan müstakil bir sûre ile şerefi yükseltiliyor. Kur'an-ı Kerim’in 97. Sûresi (Kadr Sûresi) Mekke döneminde iniyor. Beş âyetten oluşuyor. Sûre, Kadir gecesini anlattığı için bu adı alıyor. Kadr, Arapçada ‘’azamet’’ ve ‘’şeref’’ anlamına geliyor. Kur'ân'da adı geçen tek ay “Ramazan” ayı, tek gece ise “Kadir Gecesi” oluyor… 


Yüce Allah Kadr Sûresi’nde şöyle buyuruyor:  "Doğrusu, Biz, onu (Kur'an'ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir." 

Hz. Peygamber şöyle buyuruyor: "Kim ki faziletine inanarak ve mükâfatını Allah'tan bekleyerek Kadir gecesini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır." 

Peygamberimizin saygıdeğer eşi Hz. Aişe bu konuda şöyle diyor: ''Peygamberimize 'Ey Allah'ın Rasûlü! Kadir gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?' diye sordum. Peygamberimiz: 'Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet' diye dua et" buyurdu.

Ancaaaak…

Bu kutsal gecelerde affedilen günahlar sizin eksik ibadetleriniz nedeniyledir. Kılmadığınız namazlarınız, tutmadığınız oruçlarınız, vermediğiniz zekâtlarınız, sadakalarınız içindir. Allah’ın yarattıklarına karşı işlediğiniz suçlar, onlara karşı yaptığınız haksızlıklar, zulüm, kin, nefret, kem söz ve sevgisizlik ne kadar dua ederseniz edin, ne kadar ibadet ederseniz edin, ne kadar tövbe ederseniz edin asla ve asla affedilmiyor. Yüce Rabbimiz Kur’anı Kerim’de buyuruyor ki; ‘’bana her türlü günahla gelin affederim, ancak kul hakkıyla gelmeyin’’. ‘’Başkasının hakkından daha kutsal bir şey yoktur’’ diyor Allah’ın elçisi. Allah’ın yarattıklarına karşı her türlü günahı işleyeceksiniz sonra da böyle bir kutsal gecede sabaha kadar dua edeceksiniz ve affedileceksiniz! Yok öyle bir şey…


Bütün İslam coğrafyası kana bulanmışken, Irak’ta, Suriye’de, Yemen’de, Libya’da, Afganistan’da Müslümanlar birbirini boğazlayıp, bombalar patlayıp çocuklar, insanlar ölürken; Katar’da, Suudi Arabistan’da, Kuveyt’te zenginler keyif çatarken; ülkemizde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, hayâsızlık, ahlaksızlık ve sevgisizlik ayyuka çıkmışken, insanları birbirinden nefret ettirilmişken, nefretin de ötesinde komşularına dair katliam listeleri hazırlamışken, en üst makamlardan dillendirilen kutuplaşmanın, bölünmenin, kinin ve nefretin, kem sözlerin zirvesine çıkmışken, uygulanan basiretsiz, plansız ve beceriksiz politikalarla ülke tüm komşularına düşman edilmiş ve ülke insanı aç ve bilaç bırakılmışken ve ülkedeki sosyal barış ve sosyal adalet darmadağın edilmişken kutlanacak ne bir kandil, kılınacak ne bir rekat namaz, tutulacak ne bir günlük oruç da yoktur aslında…

Günümüzü, dünyada bırakıp gideceğimiz şeyler için tüketmekten kurtulup "istediğim Hakk'tır benim" diyebilme umuduyla Kadir Geceniz kutlu olsun. Dualarınızın; barışa, huzura, adalete ve hayırlara vesile olmasını dilerim...

Osman AYDOĞAN

Aşağıdaki fotoğraflar Halep Emevi Camisi'ne aittir. Yüzyılların eskitemediği bu mâbedi bu hale getirenlerin, bu tabloya sebep olanların ne kıldıkları namaz namazdır, ne tuttukları oruç oruçtur ne de kutladıkları kandil kandildir. İnsanlarımızın arasına kin ve nefret tohumu ekenlere, insanlarımızı kutuplaştıranlara, haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik yaratanlara, hayâsızlık, ahlaksızlık ve sevgisizlik saçanlara ibret vesikası olması dileğimle...

 


Yorumlar - Yorum Yaz