Bugünkü İslam coğrafyası neden ateş çemberi ile kuşatılmaktadır?
Sayın Cumhurbaşkanı 13 Şubat 2017 günü Bahreyn’de gazetecilere sesleniyor ve diyor ki: ‘’Artık kuru sözlerle geçiştiremeyeceğimiz bir süreçteyiz. Adeta bir ateş çemberiyle kuşatılan İslam coğrafyası ağır bir imtihandan geçiyor.’’
Madem kuru sözlerle geçiştiremeyeceğiz… İslam coğrafyası neden bu halde ben de içi dolu, ıslak sözlerle açıklamak istiyorum…
Doğrudur, günümüzde İslam coğrafyası ateş çemberi içerisindedir. Ama bu bir sonuçtur, sebep değil…
Aslında bu konu bin yıllık bir konu… Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasını anlamak için bin yıl geriye gitmek gerek diye düşünüyorum… Günümüze veya geçmişte bir zaman diliminin kesitine göre konuyu anlamaya çalışırsak yanılırız diye değerlendiriyorum…
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; Abbasi aydınlanmasını sürdüremeyenlerdir, Batı Rönesans ve reformlarla aydınlanırken yönünü tekrar Ortaçağın karanlığına çevirenlerdir.
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; bilimin ve felsefenin kâfirlik olamayacağını, insan aklının özgür bırakılması gerektiğini, dini kuralların akıl ve mantıkla çelişmesi halinde akla göre yorumlanmasının doğru olacağı görüşünü savunan ve “insan aklı da Allah vergisi bir yetenektir ve bu nedenle akla uygun olan nakle (kutsal söz, vahiy) aykırı olamaz.’’ diyen İbn-i Rüşd’ün peşinden gitmeyip; Farabi ve İbn-i Sina gibi İslam bilginlerini eleştirerek (ve de onları kâfirlikle suçlayarak) “akıl, inanca ters düşemez” diye fetva veren Gazali’nin peşinden gidenlerdir.
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; bu coğrafyada Abbasi aydınlanmasından sonra ikinci aydınlanmayı başlatan ve İbn-i Rüşd’ün manevi öğrencisi olarak bilinen Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gitmeyenlerdir.
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; bin yıl öncesinden bugüne; bir Ebu Temmam, İbn-i Rüşd, Farabi, İbn-i Sina, İbn-i Haldun, Şirazlı Şadi, Hafız-ı Şirazî, Ahmet Yesevi, El Kindî, Mevlânâ, Yunus Emre, Hacı Bektaşî Veli, Akşemseddin, Şems-i Tebrizi, Muhyiddin İbn-i Arabî, Sadrettin Konevî, Hallac-ı Mansur, Cüneyd-î Bağdadî, Bayezid-î Bistamî, İmam-ı Rabbanî (16. yy.), İmam-ı Azâm Ebu Hanife ve İmam-ı Buharî gibi İslam tefekkürlerini, düşünürlerini bu coğrafyanın bir daha çıkaramamış olmasıdır.
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; bugün vazgeçtim tüm dünyayı sadece İslam dünyasına dahi hitap eden bir düşünürünü, bir mütefekkirini bu coğrafyanın bir daha yetiştirememiş olmasıdır…
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; dışarıda, Papaz Pierre L’Ermite’nin, Gautier’in, Louis’in, Konrad’ın, Friedrich Barbarossa’nın, Philippe Auguste’nin, Richard’ın, Heinrich’in, Andrias’ın, Frederich’in, St. Louis’in, Bush’un ve Obama’nın müttefikleri olurken, İçeride; Ebu Süfyan’ın, Muaviye’nin, Yezid’in, Haccac bin Yusuf’un, Kutaybe bin Müslim’in yolunda gidenlerdir…
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; bu coğrafyada insanların dile ve dine minneti olanların arasında kahrolmalarıdır, iblisin talim ettiği yollarda iblislerden dar olmalarıdır, kula minnetli harislerden har olmalarıdır, yeryüzü halifesi hünkâra tabilerden düçar olmalarıdır, rahimi, hüdayı, settarı, rezzakı dilde sakız, gönülde nakıs edenlerden bizar olmalarıdır...
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; yüce dinimiz İslam’ı sadece ibadet boyutuna indirerek İslam’ın ahlaki boyutunu görmezden gelenlerdir.... İnsanlarımıza İslam’ın şartları diye; Kelime-i şehadeti, namazı, zekâtı, orucu ve haccı, İmanın şartları diye de Allah’a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, Ahiret gününe ve kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmayı öğretip ancak bir türlü; doğruluğu, dürüstlüğü, hakkı, hukuku, adaleti ve barışı öğretmeyenler, öğretemeyenlerdir...
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; eğitim sisteminde müfredata astronomi ve biyoloji gibi fen bilimleri ile antropoloji ve sosyoloji gibi sosyal bilimler konularak bilimsel gelişmeleri takip etmeyenlerdir, insanlarının inandıkları yerleşik atalar dinini sorgulanıp yerine Allah’ın dinini ikame etmeyenlerdir, İslam’ı vahiy merkezli, hikmet boyutuyla anlamaya ve anlatmaya çalışmayanlardır, anladıklarını da çağımızın ihtiyaçlarına, çağımız insanının idrakine göre anlatmayanlardır.
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; Hz. Muhammed’i yaşadığı toplumun örf ve adetlerine göre taklit edilmesi gereken bir tarihsel kişi olarak anlayıp, Hz. Peygamberi Kur’an ahlakını örnekleyen bir insan olarak anlayıp onu günümüze taşıyıp anlatmayanlardır, İslam’ı iman ve ibadet edilerek yaşanan bir ahiret dini olarak anlayıp, İslam’ı önce zihinde sonra da dünyada yaşanan bir ahlak dini haline getirmeyenlerdir...
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; sosyal barış, sosyal adalet, çevre sorunları, açlık sorunları, özgürlükler, kadın hakları, ötekinin hakları gibi sorunlara İslam’ın çözüm önerilerini üretip de anlatmayanlardır, her türlü ayrımcılığa, eşitsizliğe, adaletsizliğe, sömürüye karşı Hakk’ın sesi olup, güçlüden ve ezenden değil haklıdan ve ezilenden yana olmayanlardır....
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; domuz eti yemeyip ama çok rahatça kul hakkı yiyenlerdir, çok kolayca haram yiyenlerdir, Peygamberlerini değil şeyhlerini, şıhlarını dinleyenlerdir...…
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; yalanı, dolanı, iftirayı, hileyi, hurdayı, hırsızlığı, arsızlığı, hukuksuzluğu, kumpası, hoşgörüsüzlüğü, kof bir gururu, cehaleti, karanlığı, kini ve nefreti kendisine rehber edinenlerdir…
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; İslam dünyası toplumlarının feodal yapıları, gelenekleri, orijininden sapmış dini inanışları, mezhep kavgaları, kadına bakış açıları, otoriter eğilimleri, güce olan sevgi ve biat anlayışları, uzlaşma ve işbirliği yeteneğinin olmayışlarıdır.
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; bu coğrafyada bilgi, eğitim, demokrasi, özgürlük, hak, hukuk ve adalet gibi toplum bilincine yerleşmiş açık kavramlar ile yerleşik kurumlar, kurallar, kaideler ve teamüllerin yeterince gelişmemiş olmasıdır.
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; kendi zevksizliklerini, neşesizliklerini, renksizliklerini, nûrsuzluklarıni, tatsızlıklarını ve karanlıklarını dini malzeme yapıp bu ülke insanına bir gıdım yaşama sevincini, bir yudum neşeyi, bir nefes keyfi, bir dirhem ümidi çok görenlerdir...
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; bu coğrafyada manevi evrenin koskoca bir morga benzemesidir, bu coğrafyada insanların “Akılcı ve insancıl” değerler, “zihin özgürlüğü” ve “insan onuru” gibi kavramlar ile beslenmemesidir.
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; çocuklarının beyinlerine; cahim, cehennem, Azrail, zebani, azâp, şeytan, günah, kâfir ve cin kavramlarının şırınga edilmesidir, bu coğrafyada tartışma ve sorgulama kültürünün oluşmamasıdır, bunun yerine ezber, itaat ve biat kültürünün hâkim olmasıdır, politikanın; ilkeler ve ülküler için değil, çoğunlukla çıkarların ve güçlerin mücadele aracı olarak yapılmasıdır.
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; bu coğrafyada zekâ yerine şark kurnazlığı, dürüstlük ve liyakat yerine sadakat, görev yerine itaat, hak yerine gücün olmasıdır; bilim, sanat, edebiyat, felsefe ve estetik gibi kavramlarının rakipleriyle rekabet edebilecek seviyeye ulaşamamasıdır.
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; bu coğrafyada, eğitim, disiplin ve ahlak adına insanlarının yaşama sevincinin budanmasıdır, ciddiyet adına insanlarının suratlarının asılmasıdır, kadınlarının; gelenek adına aşağılanması, cinsel obje olarak görülmesi, baskı altına alınması, tekmelenmesi, yetmedi katledilmesidir.
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; bu coğrafyada yaşamın ve hayatın değil, ''ölüm''ün yüceltilmesidir, bu coğrafyadaki sevginin Hak'ka, hakka, hukuka, doğruya değil güce biat etmesidir, bu coğrafyada güçlü olanın her zaman için ve her yerde haklı olmasıdır.
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; bu coğrafyada siyasi iktidarların yetersizliklerinin, yeteneksizliklerinin ve kötü yönetimlerinin nedenlerini kendilerinde aramayıp hep ''dış mihraklar''a ve ''komlo teorileri''ne bağlamasıdır...
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının sebebi; bu coğrafyada toplumlarının kadınsız, eğitimlerinin bilimsiz, zihinlerinin ve düşüncelerinin tutuklu, hukuklarının bağımlı, basınlarının yandaş ve âlimlerinin dalkavuk olmalarıdır.
Kısacası bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılmasının asıl sebebi; bu coğrafyada aklın kullanılmamasıdır. Hz. Allah Kuran-ı Kerim’de bu coğrafyayı anlatırdı zaten: ‘’Allah pisliği akıllarını kullanmayanların üzerine yağdırır.’’ (Yunus Süresi 100. Ayet)
Bugünkü İslam coğrafyasının ateş çemberi ile kuşatılması bir sonuçtur ve sebepleri de tüm yukarıda anlattıklarımdır…
Sebepleri ortadan kaldıramazsanız sonuçları da ortadan kaldıramazsınız ve bir bin yıl daha geçse bu coğrafyayı ateş çemberinden kurtaramazsınız…
Osman AYDOĞAN