• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Aşka Dair
Kitaplar
Hikayeler
Kendime Düşünceler
Fotoğraflar
Videolar
İletişim
Site Haritası
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam723
Toplam Ziyaret2891597

Berâet Kandili


Berâet Kandili

10 Mayıs 2017

Bilindiği gibi Hicri takvimin üç ayı, Recep, Şaban ve Ramazan aylarına ‘’Üç Aylar’’ denir ve mübarek aylardan sayılır. Bu mübarek aylarda da sayısı beş olan mübarek geceler bulunmaktadır. Regâip Gecesi ve Miraç Gecesi; Recep ayında, Berâet Gecesi; Şaban ayında, Kadir Gecesi ise Ramazan ayında bulunmaktadır. Mevlit Gecesi de Rebiyülevvel ayında bulunur.

Bu geceler, Osmanlı padişahı II. Selim zamanında minarelerde kandiller yakılarak kutlanmaya başlandığı için “kandil” olarak da adlandırılır. Diğer Müslüman ülkelerde de bu geceler ''kandil'' olarak adlandırılmaz, ''gece'' olarak ifade edilir, Regâib gecesi (Leyle-i Regaip), Berâet gecesi (Leyle-i Berâet) gibi.

İşte bu gece, bu mübarek gecelerden, Ramazan ayının müjdecisi Berâet gecesidir... Berâet gecesi, Hicri takvimin Şaban ayının yarısı gecesi olan 14. gününü 15. gününe bağlayan gecesidir. Bu geceden 15 gün sonra artık Ramazan ayı gelmektedir.

Berâet Gecesi, Kur'an-ı Kerim'in Levh-i Mahfûz'dan Dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Buna "inzâl" denir. Kadir Gecesi'nde ise Peygamber'e ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da "tenzîl" denir.

Levh-i Mahfûz, Arapça’da korunmuş levha anlamına gelir. İnsanların başlarına gelecek şeyleri de ihtiva ettiği için ‘’Kader Kitabı’’ da denir. Olmuş ve olacak her şeyin yazılı olduğu kitap anlamındadır. Korunmuş olarak nitelenmesinin nedeni, burada yazılı olan şeylerin herhangi bir müdahale ile değiştirilmekten, bozulmaktan uzak ve korunmuş olmasındandır. Melekler Levh-i Mahfûz'u görürler. Kader olarak isimlendirilen, geçmiş ve gelecek tüm olaylar ve varlıklar Allah katında bulunan Levh-i Mahfuz'da yazılı bulunmaktadır. 

Kur'an'da geçen Ümmü'l-Kitap (Kitapların Anası, Ana Kitap), Kitabun Mübin (Apaçık Kitap), Kitabun Hafîz (Koruyan Kitap), Kitabın Meknun (Saklanmış Kitap), İmamun Mubin (Apaçık İnen Kitap) ve sadece kitap ifadeleri Levhi mahfuz ile ilişkili bulunan ifadelerdir.

Buruc suresi 22. ayetinde Kur'an'ın Levh-i Mahfûz'da bulunduğu ifade edilir.(Buruc: 22) Ancak hiçbir tanım getirilmez. Bazı ayetlere göre Levh-i Mahfûz; içinde hiçbir şeyin eksik bırakılmadığı (En'âm: 59), olacak şeylere ait bilgileri saklayan (Kaf: 4), yeryüzü ve insanlarla ilgili tüm olay ve oluşların yazılı bulunduğu (Hâdid: 22), her şeyin sayılıp tespit edildiği (Yasin: 12), gökte ve yerdeki tüm gizliliklerin açıkça belirtildiği (Neml: 75), temiz yaratılan meleklerden başka kimsenin dokunamayacağı apaçık, korunmuş, koruyan, saklanmış ana kitaptır. İsrâ sûresi 58. ayetde de "Bu, Kitap'ta (Levh-i Mahfûz) yazılıdır." şeklinde yer almaktadır. "Gökte ve yerde gizli olan hiçbir şey yoktur ki, apaçık olan bir kitapta olmasın." (Neml Suresi, 75) Ayette geçen apaçık kitap Levh-i Mahfûz olarak yorumlanır.

Berâet Arapça'da temize çıkma anlamına gelir. Berâet; borçtan, hastalıktan, suç ve cezadan berâet etme, kurtulma, günahlardan arınma, temize çıkma, ilâhî af ve rahmete nâil olma anlamındadır…

Bu geceye; bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle ‘’Mübarek Gece’’; günahların affı ve kulların temize çıkarılması sebebiyle de ‘’Berâet Gecesi’’ ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de ‘’Rahmet Gecesi’’ gibi adlar da verilmiştir.

Bu gecenin ibadet ve taat (Allah’ın beğendiği şeyler) ile geçirmenin pek çok sevabı olduğu konusunda Hz. Peygamber’in (s.a.v.) bir hadisi vardır:

"Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünde (kandilden sonraki gün) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah-u Teâlâ o andan fecir oluncaya kadar: 'Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir belâ ile) müptelâ olan yok mu, ona kurtuluş vereyim' buyurur." (İbn Mâce, "İkâmetü's-Salât", 191.)

Berâet Gecesi birer, tefekkür, tezekkür (hatırlama) ve yenilenme gecesidir. Berâet gecesi; kırılan kalpleri onarma, dargınlık duvarlarını yıkma, kin, nefret ve intikam duygularını aşma günüdür. Berâet gecesi yüce Yaradan’ın affına erebilmek için yaratılanı affetme günüdür. Berâet gecesi; bizlere her türlü şer, kötülük, zulüm, haksızlık ve adaletsizlikten beri olmayı, onlardan teberra (uzak durma, sevmeyip yüz çevirme) ederek uzak kalmayı öğretir.

Ancaaaak…

Bu kutsal gecelerde affedilen günahlar sizin eksik ibadetleriniz nedeniyledir. Kılmadığınız namazlarınız, tutmadığınız oruçlarınız, vermediğiniz zekâtlarınız, sadakalarınız içindir. Allah’ın yarattıklarına karşı işlediğiniz suçlar, onlara karşı yaptığınız haksızlıklar, zulüm, kin, nefret, kem söz ve sevgisizlik ne kadar dua ederseniz edin, ne kadar ibadet ederseniz edin affedilecek değildir. Yüce Rabbimiz Kur’anı Kerim’de buyuruyor ki; ‘’bana her türlü günahla gelin affederim, ancak kul hakkıyla gelmeyin’’. ‘’Başkasının hakkından daha kutsal bir şey yoktur’’ der Allah’ın elçisi. Allah’ın yarattıklarına karşı her türlü günahı işleyeceksiniz sonra da böyle bir kutsal gecede sabaha kadar dua edeceksiniz ve affedileceksiniz! Yok öyle bir şey…

Bütün İslam coğrafyası kana bulanmışken, Irak’ta, Suriye’de, Yemen’de, Libya’da, Afganistan’da bombalar patlayıp çocuklar, insanlar ölürken Katar’da, Suudi Arabistan’da, Kuveyt’te zenginler keyif çatarken, insanlar birbirinden nefret etmişken, kutuplaşmanın, bölünmenin, kinin ve nefretin, kem sözlerin zirvesine çıkmışken, haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, hayâsızlık, ahlaksızlık ve sevgisizlik ayyuka çıkmışken kutlanacak kandil, kılınacak namaz, tutulacak oruç yoktur aslında…

Günümüzü, dünyada bırakıp gideceğimiz şeyler için tüketmekten kurtulmuşluğun berâetini alma niyazıyla ve "istediğim Hakk'tır benim" diyebilme umuduyla Berâet  Kandilinizi kutlar, barışa, huzura, adalete ve hayırlara vesile olmasını dilerim...

Osman AYDOĞAN

Aşağıdaki fotoğraflar Halep Emevi Camiii'ne aittir. Bu tabloya sebep olanların ne kıldıkları namaz namazdır, ne tuttukları oruç oruçtur ne de kutladıkları kandil kandildir. İnsanlarımızın arasına kin ve nefret tohumu ekenlere, insanlarımızı kutuplaştıranlara, haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik yaratanlara, hayâsızlık, ahlaksızlık ve sevgisizlik saçanlara ibret vesikası olması dileğimle...





Yorumlar - Yorum Yaz