• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Aşka Dair
Kitaplar
Hikayeler
Kendime Düşünceler
Fotoğraflar
Videolar
İletişim
Site Haritası
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam239
Toplam Ziyaret3146181

Uzayın derinliklerine dalarken

Uzayın derinliklerine dalarken

Kabaca 6 milyon yıldır yaşayan insansı canlılar var bu dünyada.

İnsanoğlu bugünkü haline yaklaştığında yüz binlerce yıl avcılık ve toplayıcılıkla uğraştı, kabaca 15 bin yıldan beri tarım ve hayvancılık yapıyor.

‘'Modern çağ’' adı verilen bu dönem, insanlığın bütün tarihine baktığınızda minicik bir zaman: Taş çatlasa 200 yıl. Bundan sadece 112 yıl önce Wright kardeşler yerden havalanmayı başardı; ilk uçaktı bu ve sadece birkaç yüz metre uçabilmişti.

Plüton diye bir gezegen (veya cüce gezegen) olduğunu sadece 1930'da keşfedildi, o sırada jet motoru bile bulunmamıştı. İlk roketleri 40'lı yıllarda askerî amaçla Almanya üretti; bunların çoğu havalanamıyordu bile.

Ama bugün insanoğlu, Güneş Sistemimizin sınırındaki, bizden milyarlarca kilometre uzaktaki bir gezegene yıllar önceden randevu veriyor, sonra da tam zamanında onun yanına ulaşabiliyor. Ulaşmakla kalmıyor; fotoğraf çekiyor, yüzeyin bileşimini anlamak için araştırma yapıyor.

İnsanlık tarihi biraz da keşiflerin, '’yeni ufuklar'’ arayışının tarihi. Plüton'u yakından gördük, bir sayfa kapandı ama önümüzde koca evren var, açılacak daha çok sayfa var...

15 bin yıldan beri tarım ve hayvancılık yaparken son iki yüz yılda bilimi ve tekniği keşfetti insanoğlu ve bu sayede son 40 yılda uzayın derinliklerine daldı..

İnsanoğlu uzayın derinliklerine daldı da kendi derinliklerine, insanın derinliklerine, bir başkasının derinliklerine dalamadı, din kıskacından, mezhep kıskacından, ırk kıskacından kurtulamadı… Allah’ın yarattığı farklılığı bir zenginlik olarak görüp bir ve barış içinde yaşayamadı.

İnsanoğlu keşke biraz hırsına gem vursa da Allah'ın yarattığı farklılıkların mükemmel bir zenginlik olduğu arayışına, keşfine çıksa... Farklılığın zenginliğinin, barışın ve huzurun tadına varsa... Tüm kutsal kitaplar bunu emreder, tüm filozoflar, düşünürler, şairler, sanatçılar bunu söyler aslında.

Osman AYDOĞAN


Yorumlar - Yorum Yaz