İnsanlar yoldan en güzel nasıl geçebilir?

Zamanın birinde bir kral, halkı için geniş bir yol yaptırmış ve yolu açmadan önce, hatırlarda kalacak bir yarışma düzenlemiş. Yoldan en güzel geçecek kişiyi belirleyeceğini ilan etmiş...

Yarışma günü, insanlar yola akın etmiş. Bazıları en güzel elbiselerini giymiş, kadınlardan kimileri saçlarını en güzel biçimde taramış, kimileri yanlarında en güzel yiyeceklerini getirmiş.

Nihayet tüm gün insanlar yoldan geçmiş...

Fakat yolu kat edip tekrar kralın yanına döndüklerinde herkes aynı şikâyette bulunmuş: Yolun bir yerinde büyükçe bir taş ve moloz yığını varmış ve bu moloz yığını yoldan geçmeyi zorlaştırıyormuş.

Bu arada günün sonunda bir kişi de bitiş çizgisine yorgun argın ulaşmış. Üstü başı toz toprak içerisindeymiş. Kralın yanına giderek altınla dolu bir torba uzatmış ve ‘Yolda insanların geçmesini zorlaştıran bir taş ve moloz yığını gördüm. İnsanlar rahat etsinler diye bu taş ve moloz yığınını kaldırmaya çalıştım. Yolu temizlerken, taşların altında bu altınla dolu torbayı buldum. Halktan kimsenin bu kadar altını olamayacağına göre, bu altınlar size ait olmalı’ demiş.

Kral gülümseyerek ‘O altınlar sana ait’ diye yanıt vermiş. Adam, ‘Hayır, benim değil. Benim hiçbir zaman o kadar çok param olmadı’ demiş.

Bunun üzerine kral üstelemiş: ‘Evet... Bu altınları sen kazandın, zira yarışmanın galibi sensin. Yoldan en güzel geçen kişi oldun. Çünkü, yoldan en güzel geçen kişi, ardından gelenler için yoldaki engelleri kaldıran kişidir.’

(Alıntıdır)