Komisyon
15 Temmuz 2025
CB Erdoğan, PKK’nın fesih ve silah bırakma kararı almasıyla ilgili süreç kapsamında; “sürecin yasal çatısının” TBMM’de kurulacak komisyonda ele alınacağını, bu süreçte AKP, MHP ve DEM’in bundan sonra “birlikte yürüyeceğini” ve “her konu konuşulacak” açıklamasını yapıyor.
CB Erdoğan, bu süreçte AKP, MHP ve DEM’in bundan sonra “birlikte yürüyeceğini” açıklıyor ancak TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, bu ifadeden farklı olarak geçen hafta TBMM’ndeki bütün partilerin grup başkanvekilleriyle bir araya gelerek onlardan komisyonla ilgili görüş ve önerilerini alıyor. Kurtulmuş, partilerden bu konuyla ilgili koordinatör bir grup başkanvekili belirlemelerini ve görüş ve önerilerin yazılı olarak iletilmesini istiyor. Kurtulmuş’un partilerden gelecek görüş ve öneriler doğrultusunda komisyon kurulmasıyla ilgili bu hafta (16 – 18 Temmuz 2025) bir toplantı yapması bekleniyor.
Sorular
Bu haber üzerine bazı soruların da sorulması gerekiyor:
Süreç, İmralı ile AKP arasında yapılan gizli görüşmeler sonunda şekilleniyor. Bu süreç hakkında hiçbir şekilde TBMM’ne bilgi verilmiyor. Sadece bu süreç hakkında değil, 2017 tarihinde itibaren TBMM’nin yetkileri alınıp işlevsiz hale getiriliyor. 2017 tarihinden itibaren TBMM’ne hiçbir şey danışılmıyor. CB Erdoğan da bu süreçte ‘’AKP, MHP ve DEM’in bundan sonra birlikte yürüyeceğini” açıklıyor Hal böyleyken neden bu süreç hakkında TBMM’inde bir komisyon kurulmak isteniyor?
Eğer sürecin ihtiyacı Anayasa değişikliği ise TBMM’inde zaten bir Anayasa Komisyonu bulunuyor. Eğer sürecin ihtiyacı yasal değişiklikler ise zaten TBMM’nde yasa komisyonları bulunuyor. Dolayısıyla bu süreç için ayrı bir komisyon kurulması ihtiyacı bulunmuyor. TBMM’nde var olan bu komisyonlara rağmen böylesi ayrı bir komisyon kurulmasının TBMM İçtüzüğüne aykırı paralel bir yapı olacağı değerlendiriliyor.
AKP, bu komisyonu neden kurmak istiyor?
AKP, MHP ve DEM ile beraber aldıkları kararları, kuracakları komisyonda çoğunluk her halükârda kendilerinde olacağı için TBMM’ndeki diğer partileri de bu sürece dâhil edip komisyonda istedikleri kararları alıp tüm sorumluluğu TBMM’ne mal etmeyi arzu etmekte ve komisyonda alınacak kararları bütün partilerin sanki ortak kararı imiş gibi kamuoyuna sunmak istediği değerlendiriliyor.
Komisyon neleri görüşecek?
TBMM'nde kurulacak komisyonda;
- CB Erdoğan’ın 12 Temmuz 2025 tarihli partisinin Kızılcahamam toplantısında yaptığı konuşmasının, (ümmet, Türk, Kürt ve Arap kimliği),
-AKP – İmralı görüşmelerinin,
-PKK’nın 12 Mayıs 2025 tarihinde sözde silah bırakması ile ilgili Türkiye Cumhuriyeti hakkında kullandığı ithamların ("Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı.’’ ‘’PKK, katı Kürt inkarının, buna dayalı imha siyasetinin, soykırım ve asimilasyon politikalarının egemen olduğu koşullarda şekillendi.),
- DEM eşbaşkanı Tuncer Bakırhan’ın son günlerde yurt dışında dile getirdiği sözlerin (''Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası’nın Türkiye’de kaos yarattığı, devletin değişmesi, dönüşmesi gerektiği.”)
- PKK elebaşısının açıklamalarının (“Varlığımızı kabul ettirdik. Amacımıza ulaştık. Şimdi sıra bunun siyasi tesciline gelmiştir.”)
- PKK ve DEM ileri gelenlerinin sürecin yürümesi için dile getirdikleri anayasa değişikliklerinin ve teröristlerin serbest bırakılması taleplerinin
-ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın; Sykes-Picot, Sevr ve Lozan anlaşmaları hakkında söylediklerinin,
içini dolduracak şekilde bu komisyonun gündem maddelerini oluşturacağı değerlendiriliyor.
Komisyonun maksadı nedir?
Gündem konularından yola çıkarak; AKP, MHP ve DEM’in pişirdikleri bu ‘’gizemli sürecin” amacının terör sorununu çözmek olmadığı görülüyor.
Bu komisyonun amacının; anayasal değişiklikleri, özellikle anayasanı 42 (“Eğitimde Türkçe dışında başka bir dil anadil olarak okutulamaz.”) ve 66. (‘’Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür:’’) maddelerinde değişiklik yaparak, Türkiye’nin üniter devlet yapısından, ulus devlet özelliğinden vazgeçip bir ümmet devlet yapısına, bir federatif yapıya evrilmesini amaçladığı değerlendiriliyor.
Komisyon mu, Kurucu Meclis veya Milli Mutabakat Meclisi mi?
Bu amaç doğrultusunda da AKP’nin, bu komisyonu, ABD’nin, İmralı’nın ve PKK’nın talepleri doğrultusunda yapılacak yeni bir anayasa veya anayasa değişiklikleri için bir kurucu meclis veya bir milli mutabakat meclisi gibi kullanacağı değerlendiriliyor. Böyle bir komisyonun; PKK’yı meşrulaştırma, Türkiye Cumhuriyeti ile hesaplaşma ve Türkiye Cumhuriyeti’ni tasfiye komisyonu olarak görev yapacağı değerlendiriliyor.
Şimdiye kadar muhalif partilerden sadece İYİ Parti bu komisyona katılmayacağını açıklamış bulunuyor. Başta Cumhuriyetin kurucu partisi CHP olmak üzere tüm gerçek muhalif partilerin bu komisyona üye vermemeleri ve komisyonda figüran olarak rol almamaları gerekiyor. Başka bir ifade ile AKP’nin İmralı ile pişirdiği zehirli aşı Türk milletine servis etme görevinin muhalefet partilerinin üstlenmemesi gerekiyor. CB Erdoğan’ın açıkladığı gibi bu sürecin AKP, MHP ve DEM’in bundan sonra birlikte yürütmeleri gerekiyor.
Tehlike büyüktür ve bu süreçle ilgili komisyon kurulması Türk milletine ‘’kuşa bak’’ oyunudur. Ülkesini, vatanını, Cumhuriyetini ve milletini seven hiçbir muhalif partinin bu komisyona katılmaması gerektiği değerlendiriliyor.
Osman AYDOĞAN