FETÖ kumpası devam ediyor!
31 Mart 2023
FETÖ’nün TSK’ya kurduğu kumpas sonucu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı açılan dava sonucu yargılamaya 19 Haziran 2010 tarihinde İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanılıyor. Mahkeme, 21 Eylül 2012 tarihinde 'de hepsi subay ve general olan 365 sanıktan 325'ini ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm ediyor.
Beraat kararı
FETÖ – AKP ortaklığı bozulunca davanın kumpas olduğu ancak anlaşılıyor. 19 Haziran 2014 tarihinde İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, oy birliği ile 234 subay ve generalin tahliye edilerek yeniden yargılanmasına karar veriyor.
Anayasa Mahkemesinin "hak ihlali" kararının ardından yeniden görülen "Balyoz’’ davasında, Yargıtayın, davanın bir ‘’FETÖ kumpası’’ olduğu gerekçesinin ardından Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi 31 Mart 2015 tarihinde 236 sanığın, yüklenen suçu işledikleri sabit olmadığından beraatine karar veriyor…
Ancak Anadolu Cumhuriyet Başsavcıvekili yedi sanık hakkında beraat etmelerinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz başvurusunda bulunuyor… Dava kapsamında 229 sanığın beraati kesinleşirken, hakkında temyiz başvurusunda bulunulan yedi sanığın dosyası ise Yargıtay'a gönderiliyor…
Beraat kararı yedi sanık hakkında bozuluyor
Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi, 14 Haziran 2021’de oy birliğiyle aldığı kararında Çetin Doğan’ın da aralarında bulunduğu yedi sanığa verilen beraat kararının bozulmasına hükmediyor…
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 14 Haziran 2021'de oy birliğiyle aldığı kararında yedi sanığa verilen beraat kararının bozulmasına hükmediyor… Ceza Dairesi bozma gerekçesinde, Türk Ceza Kanunu'nun 316. maddesinde düzenlenen "suç için anlaşma" suçunu oluşturduğu belirtiliyor…
Bozma kararının ardından dava dosyası, yeniden görülmek üzere Anadolu 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesine gönderiliyor…
Yeniden yargılama sonucu ceza kararı
24 Mart 2023 tarihinde, Anadolu 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki görülen davada, Çetin Doğan hakkında ‘’suç için anlaşma’’ suçundan sekiz yıl hapis cezası veren mahkeme heyeti, yargılama sürecindeki davranışlarını, suç tarihinde sabıkasız olmasını ve geleceği üzerindeki olası etkisini değerlendirerek cezayı altı yıl sekiz aya düşürüyor. Aynı suçtan sanık Behzat Balta’yı beş yıl 10 ay, Mehmet Kaya Varol ile İhsan Balabanlı’yı beş yıl beşer ay, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç’ı da beşer yıl hapisle cezalandıran mahkeme, 2021 yılında hayatını kaybeden Metin Yavuz Yalçın hakkındaki davanın düşürülmesine karar veriyor…
Üye hâkimin şerhi
Davaya bakan Anadolu 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin üye hakimlerden biri karara şerh koyuyor. Şerhin gerekçesinde, ‘’suç için anlaşmak’’ suçunun unsurlarının oluşmadığını, sanıkların olay tarihi itibariyle yürürlükteki iç hizmet kanunu, sıkıyönetim kanunu, sıkıyönetim yönergesi, EMASYA protokolü ve diğer mevzuat gereğince söz konusu semineri düzenleyerek ve seminer kapsamında sıkıyönetim planı dahil yargılamaya konu sunumları yaparak görevlerinin gereğini yerine getirdiği kaydediyor…
Anadolu 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi davada hüküm tesis ederken, Çetin Doğan hakkında ‘’suç için anlaşma’’ suçundan ceza veriyor. Ancak Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan mahkeme kararına göre yedi kişi ile suç için anlaşırken nedense emrindeki kolorduların komutanları ile değil de gidiyor üç tümgeneral ile iki albay rütbesindeki kişilerle anlaşıyor!
Baştan sonra bir FETÖ kumpası olan bu dava bana tarihi bir vakayı hatırlatıyor…
Abbâsî'ler, Ebu Müslim el Horasanî'nin de yardımıyla Emevîlerle savaşarak Abbâsî devletini kuruyor. Ancak bu devletin kuruluş aşamasında çok Emevî kanı akıyor. Bir gün bir mecliste bir sohbet esnasında, idarenin Emevîler'den Abbâsîler'e geçişi konuşulurken, Abbâsîler iş başına gelirken akıtılan bu kandan ve binlerce insanın katledilmesinden bir muvaffakiyet gibi bahsedildiğinde, Cafer bin Yahya'nın şöyle konuştuğu rivayet ediliyor:
"Bu bir maharet değildir... Zîrâ o katledilenlerin kanlarından birer intikam ağacı meydana gelir ve istikbalde acı neticeleri ortaya çıkar... Asıl maharet odur ki, mesela idareyi Emevîler'den alıp Abbâsî'lere vereceksin ama Emevîler kendi ellerinde zannedecek... Siyaset budur!..."
Aradan 1200 yıl da geçse değişen bir şey olmuyor. Ortadoğu’da siyaset hep böyle yapılıyor. İdare, Emevîler'den alınıp Abbâsî'lere veriliyor ama Emevîler kendi ellerinde zannediyor. Bu da asıl maharet ve siyaset oluyor.
FETÖ ile mücadele ediliyor zannediliyor. Yönetimden FETÖ temizlendi zannediliyor, Ancak FETÖ’nün uygulamaları, yöntemleri, kumpasları bir bir devam ediyor…
Cafer bin Yahya'nın da kim olduğunu bilen biliyor... Bana da hatırlatmak kalıyor…
Osman AYDOĞAN