• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Aşka Dair
Kitaplar
Hikayeler
Kendime Düşünceler
Fotoğraflar
Videolar
İletişim
Site Haritası
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam975
Toplam Ziyaret2919178

Bir yolsuzluğun anatomisi


Bir yolsuzluğun anatomisi

27 Eylül 2022

Türkiye’de gün geçmiyor ki bir yolsuzluğun haberi yer almasın. Ancak yolsuzluk haberi çok olunca toplum kanıksayıp gidiyor. Toplum artık hiçbir şeye hayret etmiyor. Aşağıda anlatacağım süreç an be an gazetelere yansıyor, haber konusu oluyor. Ancak toplum kanıksadığı için hiçbir tepki vermiyor. Bu vebadan da beter bir hastalık haline geliyor. Bu yolsuzlukla ilgili bazı gazete haberi bağlantılarını da yazımın sonunda veriyorum. Bu bağlantılardaki haberlerden ve bu haberlerde yer alan devletin ilgili birimlerinin raporlarından da konuyu özetlemek bana kalıyor…

Formula 1 nedir?

Formula 1 (F1), Uluslararası Otomobil Federasyonu (FİA)'nın düzenlediği bir araba yarışıdır. Formula 1 Dünya Şampiyonası ise Grand Prix olarak da bilinen yarış serisinde oluşuyor. Formula 1’in çoğunluğu Avrupa’da olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde pistleri bulunuyor. Formula 1’in her yarışın ortalama 180 ülkede canlı ya da banttan yayınlanıyor ve tahminen 2 milyar kişi tarafından da izlendiği varsayılıyor.

İstanbul Park

Formula 1’in İstanbul Tuzla ilçesinde, Akfırat mevkiinde de dünya standartlarındaki bir yarış pisti yapılıyor. Ad olarak da ‘’İstanbul Park’’ veriliyor. İstanbul Park, toplam 2 milyon 215 bin m2'lik bir alanı kapsıyor. Pistin toplam uzunluğu 5 bin 338 m oluyor. Pistte 6 sağa, 8’i de sola olmak üzere toplam 14 dönemeç (viraj) yer alıyor. Pistin tasarımını Alman mühendis, yarış pilotu ve pist tasarımcısı Hermann Tilke yapıyor. Toplam seyirci kapasitesi yaklaşık 150 bin kişi olan İstanbul Park Pisti’nde 12 bin araçlık da otopark bulunuyor. 2012 yılında İstanbul Park tesisinin işletme hakları Intercity tarafından alınıyor. Bundan sonra da pistin adı Intercity İstanbul Park olarak değişiyor.

F 1 yarışlarının yapılacağı İstanbul Park pistinin yapımını İstanbul Ticaret Odası (İTO) üstleniyor. Maliyetleri karşılamak için tek başına yola çıkan İTO’na, TOBB, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul İl Özel İdaresi de ortak oluyor. Kurulan şirkete “Formula İstanbul Yatırım A.Ş” (FİYAŞ) adı veriliyor. Pistin arazisi de sahibi olan Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tahsis ediliyor. FİYAŞ, bu araziyi 2023 yılına kadar kiralıyor. Bu süre sonunda İstanbul Park’ın Vakıflar Genel Müdürlüğünde kalacak şekilde anlaşma yapılıyor.

İstanbul Park’ın 10 Eylül 2002 tarihinde temeli atılıyor. İstanbul Park, 25 ayda, ama yarışların yapılmasına haftalar kala bitiriliyor.  Ancak 25 aylık inşa süreci birçok spekülasyonu, yolsuzluk ve zarar iddialarını da beraberinde getiriyor. 90 milyon dolara mal olacak diye başlanan inşaatın maliyeti 180 milyon doları buluyor. İhalede yolsuzluk iddiaları nedeniyle konu mahkemeye taşınıyor…

Mahkemeye taşınan iddialar

İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, ihalede fiyatı etkileyecek uygulamaların yaşandığı iddia ediliyor. Sanayi Bakanlığı Teftiş Kurulu’nun hazırladığı suç duyurusunda ihale için 5 firmanın teklif verdiği ancak sadece 3 teklifin değerlendirildiği iddia ediliyor.

Hazırlanan raporda ihale süreci şu şekilde anlatılıyor: İhale süreci belli firmaların ihaleye davet edilmesiyle başlıyor. İhaleye Evren İnşaat, Turan Hazinedaroğlu, Sistem Yapı, TEKYOL İnşaat ve Alke İnşaat tarafından teklif veriliyor. Çalışmalarda ’’kırım yöntemi’’nin uygulanmasına karar veriliyor. Firmaların altyapı çalışmaları için Karayolları 2003 birim fiyatları; bina için de Bayındırlık ve İskan Bakanlığı 2003 birim fiyatları üzerinden kırım yapması isteniyor. Buna göre en fazla kırımı Evren İnşaat yapıyor ve ihaleyi alıyor.

Mahkeme kayıtlarına göre ise TEKYOL firması da fiyat veriyor ancak bu teklif değerlendirilmiyor ve firma ihale dışı bırakılıyor. TEKYOL altyapı çalışmaları için yüzde 41.5 indirim yapmayı taahhüt ediyor. Bina işleri için de yüzde 26 kırım yapıyor. Ancak teklifi kabul edilen Evren İnşaat ise altyapı için yüzde 10.1, bina için yüzde 9.8 kırım yapıyor.

Sanayi Bakanlığı müfettişlerinin raporu

Ben kısaca özetlesem de aslında Formula 1 yarış pisti inşaatı hakkındaki iddiaları inceleyen Sanayi Bakanlığı'na bağlı müfettişler daha fazla tespitler yapıyorlar.

Sanayi Bakanlığı müfettişleri inşaata 25 trilyon 500 milyar liralık usulsüzlük yapıldığını tespit ediyorlar. Formula 1 pisti hakkındaki iddiaları araştıran Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teftiş Kurulu Müfettişleri, son derece çarpıcı sonuçlara ulaşıyorlar. Müfettişler, pek çok işin usulüne uygun yapılmadığını ve ihale aşamasında 14 trilyon lira, yapım aşamasında ise 11.5 trilyon lira olmak üzere, toplamda yaklaşık 25 trilyon 500 milyar lira (20 milyon dolar) usulsüzlük yapıldığını tespit ediyor.

Sanayi Bakanlığı müfettişleri bu süreçteki yolsuzlukları aşama aşama şu şekilde tespit ediyorlar:

İhale aşaması:

Rapora göre yapım ihalesi, pistin yatırımcısı İTO ve İTO Vakfı tarafından kurulan Formula İstanbul Yatırım A.Ş. (FİYAŞ) tarafından, gerekli araştırmalar yapılmadan Evren Mühendislik ve İnşaat Şirketi'ne veriliyor. Raporda ayrıca, Formula 1 pisti alt ve üst yapı işlerinin yapımına ilişkin ihalenin, daha önce de İTO'nun çeşitli inşaat işlerini yapan Evren İnşaat'tan çok daha fazla indirim veren TEKYOL Firması'na verilmemesi sebebiyle, 27 trilyon 229 milyarlık bir tasarrufun ortadan kalktığı ve raporun düzenlendiği 07.10.2004 tarihi itibariyle, Evren İnşaat tercihinin, "ihale aşamasında yol açtığı zararın" 14 trilyon 574 milyar lirayı bulduğu belirtiliyor.


Yapım aşaması:

Raporda ayrıca, İTO yetkilileri ve FİYAŞ Genel Müdürü tarafından, TEKYOL Firması'nın bu işi yapacak teknik yeterliliğe sahip olduğu İTO Başkanı Mehmet Yıldırım'a yazılı ve sözlü olarak bildirilmesine rağmen, Başkan'ın kararını değiştirmeyip işi Evren İnşaat'a verdiğine dikkat çekiliyor. Evren İnşaat'a, ihale aşamasını takiben, pistin inşaatı başladıktan sonra, 2003 yılında yaklaşık 450 milyar, 2004 yılında ise 11 trilyon liranın üzerinde "haddinden fazla ödeme" yapıldığı, böylelikle ihale aşamasındaki 14 trilyonun yanı sıra 11 trilyon 450 milyarlık yeni bir zararın oluştuğu kaydediliyor. Müfettiş raporlarının paralelinde hazırlanan bilirkişi raporunda, İTO yetkililerinin üzerlerine düşen görevi yerine getirmediklerine dikkat çekiliyor. Bilirkişi raporunda, ihale öncesinde uygulama projesinin hazır ve onaylı olmadığı, ihale sözleşmesinin ekinde yer aldığı belirtilen sözleşme eklerinin bulunmadığı ve uygulama projelerinin üzerindeki tarihin de bu eksiği ortaya koyduğu vurgulanıyor. Buna bağlı olarak, ihale öncesi proje hazır olmadığından, keşifler ve metrajların ancak 'yaklaşık' olarak düzenlenebildiği belirtiliyor.


İhale için ilan verilmiyor:

FİYAŞ Yönetim Kurulu'nun, Formula 1 pistinin ihalesi için hiçbir duyuru yapılmaksızın sadece üç firmadan teklif aldığı belirtiliyor. Bu firmaların, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın 2003 rakamlarına göre önerdikleri indirimler ise şöyle sıralanıyor: Sistem Yapı; yüzde 4.30, Turan Hazinedaroğlu; yüzde 7.34 ve Evren İnşaat; yüzde 9.8. Teklif verdiği ve bu işi yapma kapasitesi diğer firmalardan daha iyi olduğu halde devre dışı bırakılan TEKYOL İnşaat'ın indirim teklifi ise yüzde 41.50. Müfettişler, normalde bu tür işlerdeki indirim oranlarının, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın birim fiyatları üzerinden yüzde 40 ila 60 arasında değiştiğine dikkat çekerek, şu hususları belirtiyorlar: "İhale ilanının verilmeyerek bu konuda deneyimli firmaların ihaleye katılımının sağlanmamasının, bu kadar düşük oranda tenzilatla ihalenin sonuçlanmasına neden olduğu düşünülmektedir.''


Pistin geliri neden paylaşılıyor?

Müfettişlerin raporunda dikkat çeken bir başka konu ise pistin maliyetine hiçbir katkısı bulunmayan Formula 1 Derneği İktisadi İşletmesi'ne, yarışları organize edecek olan Motor Sporları ve Organizasyonu'nun yarışlardan sağlayacağı gelirin yüzde 30 oranında aktarılması hususu. Müfettişlerin raporunda konuyla ilgili olarak şu ifadelere yer veriliyor: "Formula 1 yarış pistinin, 120 milyon dolarlık maliyetinin İTO ve İTO Eğitim ve Sosyal Yardım Hizmetleri Vakfı tarafından karşılanıyor olmasına rağmen, bu maliyetin karşılanmasında şu ana kadar hiçbir maddi katkısı olmadığı anlaşılan Formula 1 Derneği İktisadi İşletmesi'ne, yarışlardan gelecek gelirin yüzde 30'unun aktarılacak olması, müfettişliğimizce dikkat çekici olarak görülmektedir."


Aynı zemin için iki farklı rapor:

Yapım aşamasındaki 14 trilyon liralık '’fazladan’' ödemenin nedenlerinden biri de, zemindeki kaya oranlarının İstanbul Teknik Üniversitesi raporlarından farklı gösterilmesi. İTO tarafından, pist zeminin yüzde 20'sinin, üniversite raporundan bahsedilmeyen '’çok sert kaya'’lardan, yüzde 45'inin de üniversite raporunun iki katı oranında '’sert kaya’'dan oluştuğu belirtiliyor. '’Yumuşak kaya’' oranı da İTÜ raporun çok altında; yüzde 5. İTÜ Küskülük: yüzde 11. 24 Yumuşak Kaya: yüzde 45.64 Sert Kaya: yüzde 27.32 İTO Küskülük: yüzde 15 Yumuşak Kaya: yüzde 5 Sert kaya: yüzde 45 Çok sert kaya: yüzde 20


İddialara cevap

Mahkeme dosyasındaki iddialar ve Sanayi Bakanlığı müfettiş raporları böyle. Ancak dönemin Formula İstanbul Yatırım A.Ş (FİYAŞ) Genel Müdürü Mehmet Fırat Erkin, yaşananları şöyle açıklıyor: “Mehmet Yıldırım ‘Evren İnşaat, Hazinedaroğlu ve Sistem İnşaat’tan teklif gelecek’ dedi. Söz konusu firmalardan 17 Haziran 2003 tarihinde teklifler alındı. 18 Haziran 2006 tarihinde tekliflerle ilgili bir rapor hazırlayarak kendisine sundum. Sonraki değerlendirme kendileri tarafından yapılmıştır. Ayrıca bu üç firmadan teklif alınmadan önce TEKYOL firmasıyla da pist inşaatının yapımı konusunda görüşülmüştür. TEKYOL’un teklifi araştırma anlamında alınmıştır. Teklif yönetim kuruluna sunulmamış sadece başkan Mehmet Yıldırım’a sunulmuştur. Yıldırım teklifi değerlendirmeye almamıştır.”

Erkin bu teklifler dışında beşinci bir teklifin daha geldiğini söylüyor: “Tilke Grubu’yla ortak olarak Alke İnşaat tarafından Mehmet Yıldırım ve Mümtaz Tahincioğlu ile görüşmeler çerçevesinde İTO’ya teklif verilmiştir. Teklifte anahtar teslim fiyatın 65-80 milyon euro arasında bir tutar olduğunu hatırlıyorum. Bu firmaya cevap verilmediği için şirketimize bir ihtarname gönderilmişti. Benden cevap vermem istendi ve yönetim adına şirketlerle ilgili değerlendirmenin devam ettiğini ve daha sonra kendilerine bilgi verileceği şeklinde bir cevap hazırlandı. Ancak o tarihte zaten ihale işlemi yapılmıştı ve Evren İnşaat’a ihale edilmişti.”

Mehmet Yıldırım ise bu iddialara şöyle cevap veriyor: “TEKYOL firması taşeron işler yapan bir firma. Verdiği teklif ise bize değil Evren İnşaat’adır. Teklif ihale bittikten sonra Evren İnşaat’a yapılmıştır. Bu firma Mehmet Fırat Erkin’in önceden bildiği ve Evren İnşaat’a iş yaptırmak istediği firmadır. Bütün bunlar seçim çalışmalarıdır. Benim kaybetmem için düzenlenmiştir. Biz pisti Nisan 2005’te yüzde 90 oranında bitirmiştik ve 80 milyon dolar harcamıştık. Daha sonra yüzde 10 için 100 milyon dolar harcandı. İnşaatın yüzde 90 bitirildiğini Bernie Ecclestone ve FIA yetkilileri söylüyor. Bu 100 milyon dolar nerede? Sanayi Bakanı seçimleri kaybetmem için bu araştırmayı yaptırdı. 100 milyon doların hesabının sorulması için niye müfettiş görevlendirmiyor? Ancak sert kayaya çarptılar. Bunların hesabını tek tek soracağım. Beni yıldıramazlar...”

İstanbul Park’taki süreç

Tabii iddialar bu kadar değil… İddialara göre bundan sonra süreç şu şekilde işliyor:

Dönemin İTO Başkanı Mehmet Yıldırım, pistin yapımının 25 milyon dolara mal olacağını söylüyor. Ancak Müteahhit firma Evren İnşaat’a yapılan usulsüz ödemeler ve bilerek zarar ettirme suçlamasıyla Yıldırım ve berberindeki 16 kişi mahkemelik oluyor. Yıldırım’ın yerine İTO başkanlığına seçilen Murat Yalçıntaş da inşaata devam ediyor.

Formula, 2005 Ağustos’unda İstanbul Park’ta ilk kez start aldığında bağlantı yollarıyla birlikte projenin Türkiye’ye maliyeti 200 milyon doların üzerine çıkıyor. Sadece müteahhit firmaya yapılacak ödemenin 180 milyon TL olduğu söyleniyor. Pistin işletmesini de FİYAŞ’ın alt kuruluşu olan MSO (Motor Sporları ve Organizasyonları A.Ş.) üstleniyor.

Maliyet 214 milyon dolara çıkınca, FİYAŞ ve MSO bu zararı, pisti işleterek çıkartacaklarını açıklıyorlar. 2005 yılında yapılan F1 yarışında doluluk oranı en üst düzeydedir. Formula 1’i canlı izlemek, pilotları ve arabaları yakından görmek için yüzbinlerce kişi yüksek bilet fiyatlarına rağmen İstanbul Parkı dolduruyor. Fakat bu ilk F1’den sonra organizasyona olan ilgi de, izleyici de azalıyor. 2006 ve 2007 yarışlarında tribünler boş kalıyor. Pistte, Formula 1 dışında yapılan diğer yarışların bazıları da iptal oluyor. 2006’te MSO, bütün masraflar çıktıktan sonra F1’den bir gelir elde edemiyor ancak FOA’ya (Formula 1 Yönetimi) 21 milyon dolar ödeme yapılıyor. İlk iki yıl İTO-TOBB ortaklığı, İTO Başkanı Murat Yalçıntaş’ın deyimiyle “Çift haneli milyon dolar” zarar yazıyor. Bilet gelirlerindeki düşüş, işletme ve bakım maliyetinin fazla olması FİYAŞ ve MSO ’yu yeni arayışlara yöneltiyor.

Bu arayışlar sonucunda FİYAŞ, uluslararası yarış organize etme yetkisine sahip olan, İstanbul Park’ın işletmecisi MSO’yu devretme kararı alıyor. 2006 yılının Nisan ayında yapılması planlanan ihaleye TÜRSAB ve SETUR’un da aralarında bulunduğu 12 firma teklif veriyor. İhaleye girmek için teklifte bulunan firmaların FOA tarafından onaylanması gerekiyor. TÜRSAB, FAO’dan onay alıyor fakat daha sonra ihaleden çekiliyor. TÜRSAB ihaleden çekilme gerekçesi olarak, pistin inşaatı başlamadan önce, Ağustos 2003 tarihinde FİYAŞ’ın F1’in patronu Bernie Ecclestone ile yaptığı anlaşmanın şartlarının çok ağır olmasını gerekçe gösteriyor.

FİYAŞ ve FOA arasında 29 Ağustos 2003 tarihinde yapılan ve gizlilik şartı konulan anlaşmanın şartları konusunda çok çeşitli söylentiler çıkıyor.  Ancak inşaat maliyetindeki artışın nedeni gibi bu anlaşmanın koşullarıyla ilgili olarak da ne İTO’dan ne TOBB’dan, ne de başka bir yetkiliden hiç bir açıklama gelmiyor.

İstanbul Park, F1 yönetiminin eline geçiyor

20 Nisan 2007 tarihinde FİYAŞ, MSO’nun hisse devri ile ilgili olarak Ecclestone, yani F1 yönetimiyle anlaşıyor. İstanbul Park’ın işletmesi 2021 yılına kadar yıllık kira ve kardan pay esasıyla Ecclestone’un Türkiye’de kurduğu İstanbul Park A.Ş.’ye veriliyor. Kurtköy İstanbul Park adresini taşıyan şirket, İTO kayıtlarına göre 8 Mart 2007 tarihinde faaliyete geçiyor. Şirkette ortak olarak Ecclestone"la birlikte 4 kişi daha bulunuyor. Bu ortaklardan bir tanesi Türk; Can Güçlü. Güçlü, Ecclestone"un 20 milyon dolarlık yatını üreten Mehmet Karabeyoğlu"nun yeğeni oluyor...

Anlaşma sonrası İTO Başkanı Murat Yalçıntaş “İşletmeden zarar ediyorduk, kurtulduk. Pistin bakım masrafı çoktu, artık onu Bay Bernie yapacak. Bay Bernie`nin şirketi kârda belirli bir çizgiyi aşarsa, FİYAŞ da pay alacak” açıklamasını yapıyor.  Anlaşmanın detayları ve pist maliyetindeki artışın nedeni hâlâ bilinmezken, Bernie Ecclestone, piste çok para ödediğini ima etmek için “Bugüne kadar yaptığım en kötü anlaşma” yorumunda bulunuyor.

İstanbul Park, 2021 yılına kadar Ecclestone’nun yönetiminde kalıyor. Fakat ortada ne Ecclestone’la yapılan anlaşmanın detayları ne de pistin maliyetinin neden bu kadar yükseldiğine dair bir bilgi bulunuyor.

Özetle söylemek gerekirse 230 milyon dolara malolan F1 pisti, komik rakama yıllık 3 milyon dolar+KDV"ye Ecclestone"a devrediliyor. Ancak İTO ile Eccelestone arasında yürütülen pazarlıklarda ise F1 pistinin işletmesinin 5 milyon dolara verilececeği belirtiliyordu.

Cevaplanması gereken sorular

Buraya kadar yazdıklarımdan şu sorular ortaya çıkıyor?


- İstanbul Park’ın tam maliyeti nedir? 25 milyon dolar olarak tahmin edilen bedel gerçekten 10 katına mı çıkıyor? Çıktıysa bunun sebepleri nelerdir?

- 2003 yılında FAO ile imzalanan anlaşmanın koşulları nelerdir? Bu şartlar iddia edildiği kadar ağır mıdır?

- 20 Nisan 2007 tarihinde Ecclestone ile imzalanan anlaşmanın şartları nelerdir? Bu anlaşmanın yapılmasında 2003’te yapılan anlaşmadaki koşulların ağırlığı mı rol oynadı?

Ecclestone’un şirketi FAO’ya verilenler

F1 ile İstanbul Park için 2003’te yapılan anlaşmanın koşulları açıklanmıyor. Ancak bu konuda çok çeşitli haberler ve söylentiler çıkıyor. Anlaşma koşullarıyla ilgili basında çıkan haberlerde yer alan bazı noktalar şu şekilde sıralanıyor:

- Ecclestone’un şirketi FOA `ya her yıl 13.5 milyon dolar katılım payı ödenecek. (Bu ücret için Hazine ilk iki yıl için 25 milyon dolarlık teminat mektubu verdi.)

– Bilet gelirlerinin yüzde 45’i FOA’nın olacak. (Bu para bütün masraflar çıktıktan sonra aktarılacak ancak masraflar yıllık 3 milyon doları geçemiyor.)

– Ana sponsorluk anlaşmasının yüzde 75’i FOA `ya aktarılacak. (Petrol Ofisi ile sözleşme imzalandı)

– Yarışlarda İstanbul Park’taki bütün yiyecek içecek stantlarının geliri FOA’ya ait olacak.

– MSO, Formula 1 yayın hakkının satışından elde ettiği gelirden 4 milyon doları FOA’ya aktaracak.

Soru şu: Pistin yapımında hiçbir katkısı olmayan FAO’ya aktarılan bu kaynaklar neden, ne için veriliyor?

Vakıflar Genel Müdürlüğünün kayıtsızlığı

Tabii ki burası Türkiye’dir. Çürüme bir yerde başlayınca bütün bünye de çürümeye başlıyor.

Yazımın girişinde İstanbul, Tuzla Kurtköy’deki Formula pistinin arazisinin de sahibi olan Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tahsis edildiğini yazmıştım. FİYAŞ, bu araziyi 2023 yılına kadar Vakıflar Genel Müdürlüğünden kiralıyor. Bu süre sonunda İstanbul Park’ın Vakıflar Genel Müdürlüğünde kalacak şekilde anlaşma yapılıyor.

Sayıştay 2020 yılındaki raporunda İstanbul Park’ı yapacak şirket ile Vakıflar Genel Müdürlüğü arasında yapılan sözleşmeden ve bu sözleşme sonuçlarından bahsediyor.

Sayıştay raporuna göre 2003 yılında yapılan Formula 1 İstanbul Park sözleşmesinde pisti yapacak şirket tarafından pistin yanı sıra otel ve konaklama evlerinin de yapılması sözleşmeye dahil ediliyor. Sözleşmede 2006 yılında bitirilmesi öngörülen otel ve konaklama evlerinin 16 yıldır geçici kabulü bile yapılmıyor. Çünkü pisti yapacak firma tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğüne arazi kirası karşılığı yapması gereken otel ve konaklama evleri ortada bulunmuyor. Şirket ile sözleşmeyi yapan Vakıflar Genel Müdürlüğü de konunun üzerine gitmiyor, usulsüzlüğün üstünü örtüyor.

Sayıştay raporunun ilgili kısmında Vakıflar Genel Müdürlüğü hakkında şu tespit ve değerlendirmelere yer alıyor:

- İlgili işe ait Vakıflar Meclisi Kararı 6’ncı maddesine göre; “5 km. yarış pisti, otopark, garaj, oteller, konaklama evleri, bakım atölyeleri ve yedek parça üniteleri yapımı” yüklenicinin sorumluluğundadır.

- Yüklenici, işe ait projenin tamamlanıp tasdik edilmesinden ve/veya yer tesliminin yapılmasından itibaren 30 ay içerisinde otel ve konaklama evleri de dâhil olmak üzere işi bitirmekle mükellef bulunmaktadır. Aksi takdirde sözleşmesinin feshedilmesi ve kesin teminatının irat kaydedilmesi gerekmektedir.

- Yapılan incelemede, 24.07.2003 tarihinde yer tesliminin yapıldığı, 14.10.2003 tarihinde ise proje tasdikinin yapıldığı tespit edilmiştir. Projeler zamanında verilmiş olmasına rağmen, proje tasdik tarihi olan 14.10.2003 tarihinden 30 ay sonraki tarih olan 14.04.2006 tarihinde işin bitirilemediği tespit edilmiş diğer bir ifadeyle otel ve konaklama evleri yapılmamıştır.

- Bu süreç Rapor tarihi itibariyle halen devam etmektedir. İş bitim tarihi üzerinden takriben 15 yıl geçmiş olmasına rağmen idare tarafından sözleşmede öngörülen müeyyideler uygulanmadığı gibi, eksik imalatların yapılmasına yönelik herhangi bir girişimde de bulunulmamıştır.

- İlgili işin ihalesinde öngörülen otel, konaklama evlerinin yaptırılması, sözleşmede öngörülen müeyyidelerin uygulanması ve geçici kabulün bir an önce yapılması .

Bütün bunlar Sayıştay raporlarında yer almasına rağmen Vakıflar genel Müdürlüğü hakkını aramak için kılını kıpırdatmıyor, emrindeki denetim mekanizmasını harekete geçirmiyor, sorumluları hakkında hiçbir işlem yapmıyor… Kaldı ki Vakıflar Mevzuatında vakıf yöneticileri için ''basiretli tüccar gibi davranırlar'' ifadesi yer alıyor... 

Sonra diyorsunuz ki neden hayat bu kadar pahalı, döviz neden bu kadar yüksek, neden geçinemiyoruz, neden toplumda yoksulluk artıyor, neden yozlaşma artıyor?

Görüyorsunuz değil mi, tuz kokuyor tuz!...

Osman AYDOĞAN

Konunun basına yansıyan bazı gazete haberi bağlantıları

https://www.habervesaire.com/ito-istanbul-park-in-hesabini-veremiyor/

https://www.habervesaire.com/ito-istanbul-park-in-hesabini-veremiyor/

https://www.patronlardunyasi.com/haber/Formula-1-bittiginde-11-trilyon-Evren-in-olacak/1229

https://www.internethaber.com/formula-pisti-insaatinda-yolsuzluk-1107553h.htm

https://www.haberinpesinde.com/formula-1-ihalesinde-15-yillik-hokus-pokus/57377/

http://www.istegundem.com/haber/F1-pisti-yok-pahasina-devredildi/11819


Yorumlar - Yorum Yaz