• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Aşka Dair
Kitaplar
Hikayeler
Kendime Düşünceler
Fotoğraflar
Videolar
İletişim
Site Haritası
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi11
Bugün Toplam873
Toplam Ziyaret2891747

Yaşadıkça, gördükçe anlıyorum ki…

Yaşadıkça, gördükçe anlıyorum ki…

Yaşım ilerledikçe daha iyi düşünüyor, inanıyor ve anlıyorum ki; düşünce ufku geniş olup felsefe, sosyoloji, hukuk, tarih eğitimi alanlar İslam’ı daha iyi özümsüyorlar, yüceltiyorlar… İslam’a en büyük zararı da din adına konuşup bu nitelikleri olmayanlar veriyor.

Yunus Emre bir Müslümanda bulunması gereken bazı nitelikleri, erdemleri şöyle ifade etmişti:

‘’Bir kez gönül yıktın ise 
Bu kıldığın namaz değil! 
Yetmiş iki millet dahi, 
Elin, yüzün yumaz değil!

Yol odur ki doğru vara, 
Göz odur ki Hakk’ı göre 
Er odur ki alçakta dura 
Yüksekten bakan göz değil!’’

Çünkü insan; Kuran’ı Kerim’de Hz. Allah’ın yeryüzündeki ‘’halifem’’ dediği (Bakara Suresi 30.) ve meleklerin secde ettiği (Bakara Suresi 34) eşref-i mahlûktur.

Erzurumlu İbrahim Hakkı derdi zaten;

‘’Harabat ehlini hor görme şakirt,
defineye malik viraneler var."

İşte bundan dolayıdır ki insan; başkalarını hor görmeyecek, gönül kırmayacak, insan sevecek, alçakgönüllü, hoşgörülü davranacak, kibirli, yüksekten bakan olmayacak. Çünkü Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın söylediği gibi harabat ehlinde bile nice defineye malik viraneler var. Ayrıca insan, bilgisini çıkar amaçlı kullanmayacak, olduğundan fazla görünerek insanları kandırmayacak, gösterişçi değil, gerçekten bilgili olacak.

Bu nitelikler bir zamanlar Müslüman olmanın ön koşulu idi. Bu niteliklere sahip olanların ancak ibadet hakkı olurdu…

Şimdi ise günümüzde ne yazık ki yalan, dolan, kumpas, hırsızlık, haksızlık, adaletsizlik, kul hakkı yemek, gurur, kibir, kin, nefret, hoşgörüsüzlük, bilgisizlik, kabalık, görgüsüzlük sanki Müslüman olmanın ön koşulu gibi algılanır hale getirilmiştir. …

Hep söylerim, hep yazarım ya ‘’Hüda'yı, Settar'ı, Rezzak'ı dilde sakız, gönülde nâkıs edenler’’ diye. Yine onlar söze gelince Hoca Ahmet Yesevi’yi dilde sakız edip gönülde nakıs ederler de onun şu sözünü hiç akıllarına getirmezler:

“Müslüman olmasa dahi kimsenin kalbini kırma. Kalp kırmak Allah-ü Teala’yı incitmek demektir.”

Daha yeni İbn-i Arabî’yi anlatırken yazmıştım; İbn-i Arabî, İmam-ı Rabbanî ve İmam-ı Gazalî ile beraber İslam tarihindeki üç büyük düşünürden birisidir diye. Bu söz de İmam Rabbanî’ye ait: 

“Tevazu kendini başkalarından üstün görmemektir. Kendini İslam dışı kişilerden daha üstün bilen bir kimse, Allah-ü Teala’yı tanıyamaz.”

Allah-ü Teala’yı tanımayan ama bizlerden de çok daha iyi tanıdığını iddia eden ne çok insan varmış bu memleketimizde… Beyaz ekranlara, boyalı matbuata bakın isterseniz bunları görmek istiyorsanız eğer…

Yazımın başında da ifade ettiğim gibi yaşım ilerledikçe daha iyi düşünüyor, inanıyor ve anlıyorum ki; düşünce ufku geniş olup felsefe, sosyoloji, hukuk, tarih eğitimi alanlar İslam’ı daha iyi özümsüyorlar, yüceltiyorlar… İslam’a en büyük zararı da din adına konuşup bu nitelikleri olmayanlar veriyor.

Yaşadıkça, gördükçe daha iyi anlıyorum...

Osman AYDOĞAN

 


Yorumlar - Yorum Yaz