• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Aşka Dair
Kitaplar
Hikayeler
Kendime Düşünceler
Fotoğraflar
Videolar
İletişim
Site Haritası
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam304
Toplam Ziyaret2892134

Annabel Lee

Annabel Lee

19 Ekim 2020

Amerikalı şair ve Amerikan edebiyatının ıstıraplı devi Edgar Allen Poe'nun lirizmin doruğundaki ''Annabel Lee'' isimli bir şiiri var.

Önce bu şiirin hikâyesini anlatayım:

Küçük yaşta ana ve babasını kaybeden Poe, kuzenlerinden Virginia Clem'le evlenir... Bu sıradan bir evlilik değildir. Edebiyat tarihinin unutulmaz hikâyelerinden biridir bu evlilik...

Kumara ve içkiye düşkünlüğü sebebiyle Virginia üniversitesinden kovulan Poe, şiir yazarak vakit geçirip kurallara boyun eğmediğinden West Point (ABD Harp Okulu)'ndan da ayrılmak zorunda kalır...

Evlendiği zaman beş parası yoktur Poe'nun. Ömrü boyunca da olmamıştır zaten...  ''Canavarlar'' adlı eseri üzerinde tam 10 yıl çalışır... Neredeyse her sayfasında birkaç defa silip tekrar yazan Poe, 10 yılda hazırladığı bu eseri ancak 10 dolara satabilir...

Evlendiklerinde Poe 26, karısı Virginia 13 yaşındadır... Pek çok insan bu evliliğin mutluluk getirmeyeceğine, kısa zamanda boşanmayla sonuçlanacağına hükmederler... Lakin hiç de öyle olmaz... İkisi bir arada mutlu ve oldukça romantik bir hayat yaşarlar... Poe, çocuk denecek kadar küçük yaştaki karısını büyük bir aşkla taparcasına sever...

Poe ile Virginia'nın yaşadığı ev, her an yıkılacak kadar viranedir... Ama kırlar ve elma ağaçlarıyla çevrili güzel bir yerdir... Bahar gelip de güney rüzgârları esmeye başladığı zaman leylak ve kiraz çiçeklerinin kokusu dolar eve... 

Poe bu evi üç dolar aylık kirayla tutmasına rağmen bunu bile ödeyemez... Yeterli yiyecekleri olmadığından küçük karısı Virginia hastalanır... Lakin paraları da yoktur... Yiyecek bir şey de alamazlar... Ama mutludurlar.... Poe sevgili karısına aşkla şarkı söylemesini, karısı da onu sevmesini bilir... 

Bazen günlerce bir şey yiyip içmeden aç karnına otururlar... Bahçede hindibalar yetiştiği zaman toplayıp, pişirerek karınlarını doyurmaya çalışırlar... Poe ile karısının açlıktan öleceklerini hisseden komşuları, acıdıklarından sepetlerle yiyecek getirirler...

İşte bu evde ölür Virginia.... Aylarca saman dolu yatakta yatarak... Bedenini sıcak tutacak bir elbiseden mahrum olması ölümüne sebep olur Virginia'nın... Çok soğuk günlerde annesi kollarını, Poe da ayaklarını ovalayarak ısıtmaya çalışırlar onu… Poe, West Point'te giydiği er kaputunu Virginia'nın titreyen vücuduna örterken, kedileri de ayakları ucuna yatırarak ve annesiyle durmadan okşayarak ısıtmaya çalışırlar...

Biricik karısı öldüğü zaman Poe'nun cebinde cenazeyi kaldıracak kadar parası da yoktur... Komşulardan biri yardım etmese sevgili Virginia'sı Pottersfield'deki kimsesizler mezarlığına gömülecektir.

Virginia kış aylarında ölmüştü... Aylar geçer, nice baharlar gelir geçer, kışlar geçer... Poe, evlendiği ve çok sevdiği tek kadın olan Virginia'yı hiç unutmaz... O evin bahçesinde oturup yıllarca hasretini çektiği biricik karısı için lirizmin doruğundaki şiirlerini yazar...

İşte "Annabel Lee" de bu masalsı aşkla ve o unutulmaz ıstırapla yazılır... Picasso'nun bir deyişi vardı; ''Sanat, acı ve hüznün çocuğudur.'' diye... Hewingway de; "Mutlu bir çocukluk geçirmiş kişi, edebiyatçı olmaz" derdi. Bu ifadelerin somut göstergesidir ''Annabel Lee''.

''Annabel'', Virginia'nın ölüsüne verdiği isimdir Poe'nun... 

Eserleri okurken, ardındaki dramı, gamı, kederi de görmek gerekir diye düşünürüm… Bu nedenle uzun uzun anlattım...  Ateşten sözcükler bütünüdür Annabel Lee… Her kelimesi alev alev açan birer çiçek gibidir Annabel Lee... Bence dünyanın en güzel şiiridir Annabel Lee... Türkçe çevirisinin de bu kadar güzel olmasını çevirmen şair Melih Cevdet Anday'a borçluyuz. Okudukça gün kor kızıla çalar, usul usul olur akşamlar, perde perde iner gece, karanlıklar, bir annenin uyuyan çocuğunun üstünü örtercesine uyuyan doğanın üstünü çöker yavaş yavaş…

Yazımın sonunda şiirin orijinal İngilizcesini, Türkçesini ve hasta yatağında Annabel Lee ve Poe’yi gösteren bir kuru kalem resim çalışmasını veriyorum…

Osman AYDOĞAN

Tabii böylesine güzel bir şiir şarkıya dönüştürülmemiş olamazdı. Bağlantıda ise ABD'li oyuncu, şarkıcı ve güzellik unvanı sahibi Monica Gil'in kadife sesinden ''Annabel Lee'':
https://www.youtube.com/watch?v=LtAXmO0FNj0

Bir not: Şiir ''Bir deniz ülkesinde'' diye başlar ya... Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan'ın anne ve babası bu şiiri çok severlermiş ve "Bir deniz ülkesinde" kısmının ''Deniz Ülke'' kısmını alıp ona isim yapmışlar... 

Annabel Lee  


Seneler, seneler evveldi;
Bir deniz ülkesinde
Yaşayan bir kız vardı, bileceksiniz
İsmi Annabel Lee;
Hiçbir şey düşünmezdi sevilmekten
Sevmekden başka beni.

O çocuk ben çocuk, memleketimiz
O deniz ülkesiydi,
Sevdalı değil karasevdalıydık
Ben ve Annabel Lee;
Göklerde uçan melekler bile
Kıskanırdı bizi.

Bir gün işte bu yüzden göze geldi,
O deniz ülkesinde,
Üşüdü rüzgarından bir bulutun
Güzelim Annabel Lee;
Götürdüler el üstünde
Koyup gittiler beni,
Mezarı ordadır şimdi,
O deniz ülkesinde.

Biz daha bahtiyardık meleklerden
Onlar kıskandı bizi,-
Evet!- bu yüzden (şahidimdir herkes
Ve o deniz ülkesi)
Bir gece bulutun rüzgarından
Üşüdü gitti Annabel Lee.

Sevdadan yana, kim olursa olsun,
Yaşça başca ileri
Geçemezlerdi bizi;
Ne yedi kat gökdeki melekler,
Ne deniz dibi cinleri,
Hiçbiri ayıramaz beni senden
Güzelim Annabel Lee.

Ay gelip ışır hayalin erişir
Güzelim Annabel Lee;
Bu yıldızlar gözlerin gibi parlar
Güzelim Annabel Lee;
Orda gecelerim, uzanır beklerim
Sevgilim, sevgilim, hayatım, gelinim
O azgın sahildeki,
Yattığın yerde seni.

Edgar Allan Poe, Çev. Melih Cevdet Anday

Annabel Lee 

It was many and many a year ago,
In a kingdom by the sea,
That a maiden there lived whom you may know
By the name of ANNABEL LEE;
And this maiden she lived with no other thought
Than to love and be loved by me.

I was a child and she was a child,
In this kingdom by the sea;
But we loved with a love that was more than love-
I and my Annabel Lee;
With a love that the winged seraphs of heaven
Coveted her and me.

And this was the reason that, long ago,
In this kingdom by the sea,
A wind blew out of a cloud, chilling
My beautiful Annabel Lee;
So that her highborn kinsman came
And bore her away from me,
To shut her up in a sepulchre
In this kingdom by the sea.

The angels, not half so happy in heaven,
Went envying her and me-
Yes!- that was the reason (as all men know,
In this kingdom by the sea)
That the wind came out of the cloud by night,
Chilling and killing my Annabel Lee.

But our love it was stronger by far than the love
Of those who were older than we-
Of many far wiser than we-
And neither the angels in heaven above,
Nor the demons down under the sea,
Can ever dissever my soul from the soul
Of the beautiful Annabel Lee.

For the moon never beams without bringing me dreams
Of the beautiful Annabel Lee;
And the stars never rise but I feel the bright eyes
Of the beautiful Annabel Lee;
And so, all the night-tide, I lie down by the side
Of my darling- my darling- my life and my bride,
In the sepulchre there by the sea,
In her tomb by the sounding sea.

Edgar Allan Poe


Yorumlar - Yorum Yaz