• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Aşka Dair
Kitaplar
Hikayeler
Kendime Düşünceler
Fotoğraflar
Videolar
İletişim
Site Haritası
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam88
Toplam Ziyaret2926979

Lübnan Tezkeresi


Lübnan Tezkeresi

12 Ekim 2023

Dün, 11 Ekim 2023 Çarşamba günü akşam saatlerinde TBMM Genel Kurulunda, Lübnan'da bulunan Türk askerinin görev süresinin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi kabul ediliyor…(…hudut, şümul ve miktarı Cumhurbaşkanınca belirlenecek TSK unsurlarının, BMGK ve TBMM kararıyla tespit edilen ilkeler kapsamında 31 Ekim 2023'ten itibaren  bir yıl daha uzatılmasını öngören tezkere.) Ardından da Türk askerinin Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki görev süresinin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi kabul ediliyor…

Sanki sanırsınız ki Lübnan'da bulunan Türk askerinin görev süresinin bir yıl daha uzatılması ehemmiyetsiz bir haber… Bugünkü matbuatta ve ceridelerde bu haber hiç mi hiç yer almıyor.  Örneğin ulusal konuları takip ettiğini iddia eden Cumhuriyet gazetesinde iç sayfalarda bile yer almıyor... Hakkını yemeyeyim gazetenin (Cumhuriyet), tezkere hakkında CHP adına konuşan Özgür Özel’in bir demecine yer veriyor.  Haberde, CHP adına konuşan Özgür Özel ‘’tezkereye itiraz edecekleri’’ demeci yer alıyor… Ancak dün akşam TBMM Genel Kurulunda tezkere hakkında parti sözcüleri tarafından yapılan konuşmalarda, CHP adına konuşan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, ‘’Lübnan tezkeresini desteklediklerini’’ belirtiyor… Ve CHP tezkereye kabul oyu veriyor. Ne tutarlı ana muhalefet değil mi?

Tabii ki AKP ve MHP’nin yanında İYİ Parti de tezkereye kabul oyu veriyor. Bir tek Yeşil Sol Parti tezkereye ‘’hayır’’ oyu veriyor…

Peki tezkereye kabul eden milletvekilleri neyi oyladıklarını acaba biliyorlar mı? Tabii ki onlar en ince ayrıntısına kadar tezkereyi biliyorlardır… Ben bu yazımda benim gibi sade vatandaşların anlayacağı dilde bu tezkerenin ne olduğu ve ne anlamına geldiğini anlatmaya çalışacağım…

Türkiye’nin ve TSK’nın yurt dışı görevleri

Halen TSK, çeşitli coğrafyalarda,  örneğin Irak, Suriye, Somali, Lübnan, Katar, Mali, Orta Afrika Cumhuriyeti, Bosna-Hersek, Kosova, KKTC, Azerbaycan, Arnavutluk ve Sudan gibi ülkelerde 19 farklı görevi başarıyla üstleniyor… TSK unsurları, bu görevlerin çoğunda BM kapsamında bir kısmında da ikili anlaşmalarla bulunuyor… Ayrıca sadece Afrika kıtasındaki 54 ülkenin en az 33'ünde 30'dan fazla Türk sivil toplum kuruluşu, başta insani yardım olmak üzere eğitim, sağlık alanlarında etkin bir şekilde faaliyet gösteriyor… Tabi bunlar Türkiye’nin gücünü gösteriyor…

Ancaaaakkk!...

Özellikler TSK’nın ve Türk sivil toplum örgütlerinin katıldığı görevlerin çok iyi bir şekilde sorgulanması gerekiyor… Bu konuda geçmişin bazı acı hatıraları bulunuyor… Örneğin Birinci Dünya Harbi içerisinde Ruslar, 1917 yılında Sivas’a merdiven dayamışken Osmanlı, Almanya yararına Galiçya’ya (bugünkü Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya topraklarının bir kısmı), Çanakkale cephesinden muzafferle çıkmış kolorduyu tekrar teçhiz edip gönderiyor… Ardından da Dobruca ve Romanya’ya iki tümen gönderiyor

Yakın zamana dair bir örnek verecek olursam:

Daha önceleri TBMM’nde onaylanan Irak – Suriye tezkeresi neticesinde Suriye’ye gönderilen TSK unsurları Türkiye’nin sınırlarını koruyacağına, Afrin’in güneyine, Afrin’de bulunan azılı teröristlerin de güneyine, teröristlerle Suriye ordusu arasına yerleştiriliyor.. Tabi bu bölgede yerilen şehitlerin fazlalığı hala hafızalarda canlı duruyor…

İdlib güneyine muhaliflerle (İŞİD, THŞ vb.) Suriye askerleir arasına yerleştirilen Türk Gözlem Noktaları:



Keza aynı şekilde Türk halkının bir kısmı fakru zaruret içeresindeyken Afrika’nın bilmem ne ülkesine sivil yardım kuruluşu göndermek de pek mantıklı gözükmüyor…

Şimdi gelelim Lübnan tezkeresine…

Lübnan tezkeresini anlayabilmek için kısa bir yakın tarih turu yapmamız gerekiyor…

2006 İsrail - Lübnan Savaşı

Hizbullah'ın askerî kanadı ile İsrail Silahlı Kuvvetleri arasında Lübnan toprakları ve İsrail'in kuzeyinde, 12 Temmuz-14 Ağustos 2006 tarihleri arasında bir silahlı çatışma yaşanıyor… Bu çatışma, ‘’2006 İsrail - Lübnan Savaşı’’ adı ile tarihteki yerini alıyor… Bir aydan fazla süren çatışmalarda İsrail saldırıları sonucu binin üzerinde sivil Lübnanlı ölüyor.

UNIFIL (United Nations Interim Force in Lebanon)

2006 Lübnan Savaşı'nı sona erdirmek amacıyla 11 Ağustos 2006 tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nce (BMGK) 1701 sayılı karar alınıyor… BMGK’nde yapılan oylamada 15 üyenin hepsi de kabul oyu veriyor… Kararı 12 Ağustos’ta Lübnan ve Hizbullah, 13 Ağustos'ta ise İsrail kabul ediyor… 14 Ağustos’ta yerel saat ile 08:00'de de ateşkes başlıyor…

Bu kararın uygulanması için BM, 19 Mart 1978 tarihinde kurduğu BM Barış Gücü olan UNIFIL’i (United Nations Interim Force in Lebanon) görevlendiriyor. BM, UNIFIL’i görevlendirmekle; Güney Lübnan’da çatışan gruplar arasında tampon bölge oluşturmak, Lübnan ordusunun ülke toprakları üzerinde egemenliğini sağlamak ve silahlı faaliyetlerden arındırılmış bir bölge yaratmayı amaçlıyor… Yani bu kararla BM, Hizbullah ve diğer milis güçleri hedef olarak alıyor…Yine bu kararla BM, hem devlet-dışı aktörlerin silahsızlandırılıp üyelerinin terhis edilmesini hem de İran ve Suriye gibi bölgesel güçlerin Lübnan üzerindeki etkinliğinin azaltılmasını amaçlıyor…  

BM kararında geçen Lübnan’daki krize taraf aktörler olarak; FKÖ, Hizbullah, Lübnan Ordusu, Güney Lübnan Ordusu, Emel Hareketi, İsrail, Suriye ve İran yer alıyor… Bahsi geçen bu gruplar Lübnan’ın güneyi ve diğer bölgelerde çatışarak parçalı egemenlikler kurmayı amaçlıyor…

Ayrıca UNIFIL, FKÖ’nün İsrail topraklarına yönelik saldırılarına son vermesini, değişik kaynaklardan Filistinlilere gönderilen silah ve mühimmatın durdurulmasını,  İran ve Suriye’nin müdahaleci politikalarına son verilmesini, Hizbullah’ın aşamalı olarak silahsızlandırılmasını, sınır kontrolü ve ihlallerin durdurulmasını, Lübnan ordusunun milislerden güçlü hale getirilmesini ve ulusal kalkınmayı destekleyen bölgesel ticaret ve ekonomik işbirliği girişimlerinin hayata geçirilmesini amaçlıyor…

Dikkatle incelendiğinde UNIFIL'ın esas görevinin İsrail'in kuzey sınırı güvenliğini sağlamak olduğu görülüyor...


UNIFIL'in Güney Lübnan'da İsrail sınırındaki görev alanı (sarı bölge):



UNIFIL bünyesinde görev yapmak üzere Türk askeri görevlendiriliyor..

AKP hükumeti işte bu UNIFIL’a bir askeri birlik ile katılmak istiyor. 5 Eylül 2006 günü bir Türk askerî birliğinin Lübnan'a gönderilmesine yönelik Başbakanlık tezkeresi TBMM Genel Kurulunda 192 red oyuna karşı 340 evet oyuyla kabul ediliyor…

Ancak TBMM’indeki oylamada büyük tartışmalar yaşanıyor…

TMBB tezkere oturumunda Anavatan Partisi'nin görüşlerini açıklayan Genel Başkan Erkan Mumcu tezkere hedefinin İsrail'in güvenliğini sağlamak olduğunu savunarak, "Ben vicdanen, kendi evladımı Lübnan'a gönderebilecek kadar kendimi hazır ve bu davayı haklı görmüyorum" diye konuşuyor.

Dönemin CHP lideri Deniz Baykal, katılımın Türkiye’nin bölgedeki tarafsız ve itibarlı konumunu olumsuz etkileyebileceği ve Türkiye’nin asli güvenlik sorunu olan terörle mücadeleye katkı sağlamayacağı nedenleriyle tezkereye olumsuz yaklaşacaklarını belirtiyor… Deniz Baykal, ayrıca Hükûmet’in 1 Mart tezkeresinde olduğu gibi “baskı altında ve çoktan söz vermiş” olabileceğini iddia ediyor…

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise tezkere görüşmeleri öncesinde çok sert açıklamalarda bulunuyor… MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 02 Eylül 2006 tarihinde yaptığı basın açıklamasında; tezkerenin amacının ABD’ye ve AB’ye diyet borcu ödemek olduğunu, katılımın millî çıkarlarla örtüşmediğini, koşulsuz itaat edilen ABD’nin terörle mücadelede Türkiye’yi desteklemediğini ve Türk askerini Lübnan yangınının içine atmayı amaçladığını ifade ediyor. (Dün, 11 Ekim 2023 tarihinde yapılan Lübnan’daki Türk askerinin görev süresinin uzatılmasında en ateşli savunmayı MHP yapıyor... Ne ilkeli siyaset değil mi?)

Netice itibariyle ilk tezkere, 192 ret oyu oyuna karşılık iktidar partisi milletvekillerinin 340 kabul oyu vermesiyle TBMM’den geçiyor… Bu karardan sonra Türkiye; UNIFIL Deniz Görev Gücü’ne bir fırkateyn, iki korvet ve bir ikmal gemisi ile Sur şehri yakınında bir istihkâm birliği olmak üzere toplam 993 personelini bölgeye sevk ediyor…

Ne hazindir ki o tarihte (2006) Türkiye’de Güneydoğu’da askerlerimiz PKK’nın döşediği mayınlara basarak şehit oluyorken ve Türkiye, mayın temizleme kabiliyeti olan bir istihkam bölüğünü Lübnan’a gönderiyor… Tarih tekerrür ediyor değil mi? Ruslar Sivas’a merdiven dayamışken Osmanlı Galiçya’ya Almanlar lehine kolordu gönderiyordu…

İlk yıl İtalya’nın komutasında bulunan UNIFIL'de toplam 13 bin personel görev yapıyor… UNIFIL'in göreve başlamasından itibaren Lübnan - İsrail sınırındaki güvenlik durumu nispeten düzeliyor…

2007, 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında Türk askerinin Lübnan’daki görev süresi TBMM tarafından birer yıl uzatılıyor…  Son önemli tezkere ise 6 Temmuz 2013 tarihinde BDP dışındaki tüm partilerin desteğiyle TBMM’den geçiyor… Bu tezkereden üç ay sonra İstihkâm Bölüğü ve bir kısım Deniz Kuvvetleri unsurları görevini tamamlayarak ülkeye dönüyor. Böylece BM Lübnan Geçici Barış Gücü Bünyesi'ndeki (UNIFIL) Türk İstihkâm Birliği 2006 -2013 yılları arasında yedi yıl süreyle Lübnan’da görev yapmış oluyor…

Bu yıldan (2013) sonra da UNIFIL devam ediyor. TSK unsurlarının da bu UNIFIL’e katılım bundan sonraki yıllarda da devam ediyor ancak katılımın seviyesi 110 kişilik bir kuvvetle sembolik düzeyde kalıyor…

2013 yılından itibaren UNIFIL Deniz Görev Gücünde yer alan Türk BM Barış Gücü personeli, Lübnan Donanması’na karasularını izleme ve kıyı şeridini korumada destek veriyor… Bu destek TBMM’inde alınan kararlarla 2023 yılına kadar uzatılıyor…

Son Lübnan tezkeresi

UNIFIL'in görev süresi son olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından 31 Ağustos 2024 tarihine kadar uzatılıyor... Ancak ilk (2006) oylamada BMGK’in 15 üyesinin tamamı evet oyu verirken UNIFIL'in görev süresinin uzatılması hakkında BMGK’nin 2023 yılı kararında ise Çin ve Rusya "evet" oyu vermiyor….

BMGK'nın UNIFIL'in görev süresinin uzatılması yönündeki bu kararı uyarınca; TSK unsurlarının, BMGK ve TBMM kararıyla tespit edilen ilkeler kapsamında 31 Ekim 2023'ten itibaren bir yıl daha UNIFIL'e iştirak etmesi için TBMM tarafından girişte bahsettiğim tezkere onaylanıyor… 

Görüldüğü gibi AKP hükumeti sürekli olarak İsrail aleyhine söylemlerde bulunurken eylemleriyle de sürekli olarak İsral'e destek veriyor...


Hamas'ın 07 Ekim 2023 Cumartesi sabahı İsrail'e karşı başlattığı saldırılar iki taraf arasında savaşa dönüşüyor… Hamas'ın sürpriz ve koordineli saldırılarında şu ana kadar İsrail'de en az 1200 kişi, Gazze'de ise İsrail'in misillemesinde en az 900 kişi ölüyor... Lübnan Hizbullah’ı, iki gün önce (10 Ekim 2023) İsrail’in saldırısına karşılık güdümlü füze ile sınırdaki İsrail askeri hedeflerini vurduğunu açıklıyor… Yani Filistin'deki Filistin - İsrail savaşının Lübnan'a, Lübnan güneyine sıçrama ihtimali bulunuyor...

Bütün bu konuları bütün bu şartlarda yorumsuz olarak aktarmak da bana kalıyor…

Arz ederim…

Osman AYDOĞAN


Yorumlar - Yorum Yaz